Kelime Kökeni: Arapça
– Sille, tokat, şamar, beş kardeş
– Misk, güzel koku
– Merhem, pomat, deriye sürülen ilaç
Cümle içinde kullanımı: ” Dermanım Hızır’ın vereceği latîm, okuyacağı duadadır. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Sille, tokat, şamar, beş kardeş
– Misk, güzel koku
– Merhem, pomat, deriye sürülen ilaç
Cümle içinde kullanımı: ” Dermanım Hızır’ın vereceği latîm, okuyacağı duadadır. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Perdahlanmış, yontulmuş, düzeltilmiş, yonulmuş
Cümle içinde kullanımı: “Ceviz ağacının tomrukları lakîm edilerek masa yapımı için marangoza teslim ediliyor. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Arsızlık eden, levmeden, yüze karşı konuşan, çekiştiren, başkasını kötüleyen, zemmeden, bir kimseyi yeren
Cümle içinde kullanımı: ” Kimseyi lâ’im edip haksız yere günaha girmeyelim dostlar, herkes suçunun vebalini öder nasılsa. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Et, insan ve hayvanlarda deri ile kemik arasındaki kas ve yağ tabakası
* Her şeyin içeri ve üzeri
– Lehimleme işi
Cümle içinde kullanımı:” Kırılmış küpelerimi kuyumcuya götürerek lahm ettirmek istiyorum. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Et yiyen, et yediren
– Semiz, besili, etli, şişman
Cümle içinde kullanımı: “Hindilerin iyi beslendiği lahim oluşların belli oluyor maşallah. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Yer altında açılan üstü örtülü hendek, sıçan yolu, yer altı yolu
– Yerleşim merkezlerinde artık suyun akması için yapılan yer altı kanalı, giriz, geriz
– Savaş anında tabyayı vurmak amacıyla kale duvarlarında açılarak içi barutla doldurulan yer
– Arkdüzen
Cümle içinde kullanımı: “Büyük şehirlerde en büyük problem içme suyunun lağımlara karışma riskidir. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Cüzam hastalığı olan kişi
– Kaba saba kişi
– Eğitim görmemiş cahil kimse
Cümle içinde kullanımı: “Türkan Saylan yaptığı çalışmalarla cudamlı kişileri tedavi ederek hayata karışmalarını sağlamıştır.”
Kelime Kökeni: Japonca
– Japonların Milli Dini karakteridir.
* M.Ö.VII yüzyıla kadar dayanan en eski dinlerden biridir, kurucusunun kim olduğu bilinmemektedir.
Cümle içinde kullanımı: “Budizm, Japonya’ya girene kadar Şintoizm yaygın bir dönemi oluşturuyordu.”
Kelime Kökeni: Arapça-zarf
– Hürmetle, saygıyla
Cümle içinde kullanımı: “Şayet beni ileride hatırlayacak kişilerin bilihtiram bir sevgiyle anmalarını arzu ederdim.”
Kelime Kökeni: Ad
– Hastalıkları iyileştirmek için kullanılan maddeler, ilaç
– Bitkilerin kök, yaprak, tohumlarından kurutularak yapılan yemeklere koku ve tat veren maddeler, baharat
Cümle içinde kullanımı: “Yabancıların sıcak şarapların içine kattıkları otyam, fevkalade kafa yapıyor.”