Kelime Kökeni: Arapça-çoğul ad
– Türkler
– Türk soyundan gelen halk
– Türk soyundan gelen lehçelerini konuşan soy
Cümle içinde kullanımı: “Asya’nın en büyük ve meşhur milletlerinden biri olan etrâk şanslı bir tarihe sahiptir.”
Kelime Kökeni: Arapça-çoğul ad
– Türkler
– Türk soyundan gelen halk
– Türk soyundan gelen lehçelerini konuşan soy
Cümle içinde kullanımı: “Asya’nın en büyük ve meşhur milletlerinden biri olan etrâk şanslı bir tarihe sahiptir.”
– Tutmak
– Varmak
– Elde etmek
– İşlemek
– Eylemek
– Yapmak
– Kılmak
– Fiile getirmek
– İmal etmek
– Bulmak
– Erişmek
Cümle içinde kullanımı: “İnsan ne ederse kendine ediyor, kuş misali uçtum sanıyor ancak kendine ahir dünya içinde eziyet etmekten geri kalmıyor.”
Kelime Kökeni: Arapça-çoğul ad
– Katlar
– Katmanlar
– Tabakalar
– Yemek tepsileri
– Sahanlar
Cümle içinde kullanımı: ” Kalın etbak arasında kalan zarlar bitkinin yaşamasını sağlıyor.”
Kelime Kökeni: Arapça-çoğul ad
– Dikenler
– Kemik uzaması
– Şevkler
– Tutkular
– Arzular
– Diken
Cümle içinde kullanımı: “Gülün eşvakı varsa aşığında derdi vardır ikisine de katlanmak gerekir.”
Kelime Kökeni: Arapça-çoğul ad
– Arkadaşlar
– Dostlar
– Ortaklar
– Şerikler
Cümle içinde kullanımı: “Malın sahibi olan eşraklar aralarında anlaşarak uygun bir fiyat bulacaklar.”
Kelime Kökeni: Ad
– Haydutluk
– Fesatçılık
– Eşkıya olma durumu
– Eşkıyaca davranış
Cümle içinde kullanımı: “Eşkıyalık ederek biriktirdiği paranın hayrını göremez.”
Kelime Kökeni: Farsça-ad
– Gözyaşı
– Dem
– Gözlerden akan sıvı
Cümle içinde kullanımı: “Kavuşamayan aşıkların gözleri eşkle yürekleri her dem acıyla sızlar.”
Kelime Kökeni: Arapça-çoğul ad
– Şefkatler
– Çok şefkatli
– Sevecen kimse
– Müşfik
– Pek sevecen
– -Merhametli kimse
Cümle içinde kullanımı: “Kendisi zannettiğiniz kadar gaddar biri değildir aksine eşfâk olduğunu dile getirebilir.”
– Eşleştirmek
– Çift etmek
– Eşleşmesini sağlamak
– Bir benzerini bulmak
Cümle içinde kullanımı: “Yaralı bir kalbi anca yaralı bir yürekle eş etmek gerekir ancak onlar anlar birbirinin dilinden.”
Kelime Kökeni: Arapça-çoğul ad
– Sokaklar
– Pazarlar
– Çarşılar
– Alışveriş yerleri
Cümle içinde kullanımı: “Süvarilerin koşmaya başladığı esvâk bir anda cehenneme döndü.”