Kelime Kökeni: Arapça
– Gönül yarası, yürek acısı, yürekten gelen acı, aşktan ve sevgiden gelen iç yanığı
Cümle içinde kullanımı:”Lev’a eyleten yâr, bir kez gül yüzüme kaderimin kara yazısı silinsin. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Gönül yarası, yürek acısı, yürekten gelen acı, aşktan ve sevgiden gelen iç yanığı
Cümle içinde kullanımı:”Lev’a eyleten yâr, bir kez gül yüzüme kaderimin kara yazısı silinsin. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Pek iri ve büyük, çok iri ve kaba, kocaman, dev gibi
Cümle içinde kullanımı: ” Pörtlek gözleri lenduha vücuduyla masallardaki dev yaratıkları andıran bir görünüme sahipt. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Bir göz atma, bir kez bakış
– Parıltı, ışıltı
Cümle içinde kullanımı: “Bir gülüş bir lemha ile çal kalbimi nazenin sevgilim, senden gayrı yoktur dermanım. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Işıltı, parıltı, parlayış, göze çarpan parlaklık
Cümle içinde kullanımı: “Mavi gözlerine yansıyan lem’a, saçlarını dalgalandıran rüzgar seninle güzel bir tanem. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Damağın arkasında bulanan dile benzer küçük uzantı, küçük dil
Cümle içinde kullanımı: “Öyle bir kin ve nefret söylemiyle konuştu ki lehâm tutuldu. “
Kelime Kökeni: Arapça
– İneklerde ağız, doğumdan sonra gelen ilk süt
Cümle içinde kullanımı: “Sarı kız yeni doğan yavrusuna lebâ verirken halsiz bir şekilde yatmaya devam etti. “
– Yassı gümüş külçesi
– Nal takılan hayvanın alt dudağını sıkmak amacıyla kullanılan aletin adı
Cümle içinde kullanımı: “Atların tırnakları kesildikten sonra nalları lavaşa edilip sefere çıkılmak üzere hazırlandı. “
Kelime Kökeni: İtalyanca-latta
– Dar ve yassıca uzun çam kereste, dar ve kalınca tahta
– Dudak içinde bulunan beyazlığa verilen ad
– Osmanlı döneminde yakasıyla kolları setre biçiminde olan ilmiye sınıfının giydiği üstlük, ulema cübbesi
Cümle içinde kullanımı: “Ulemaların giydiği lata benzer bir üstlük giyerek mektebe geldiğini gördüm. ”
Kelime Kökeni: İtalyanca-lasca
– Gemi halatının gevşetilip boşa bırakılması, laçka, halatı koyvermek
– Düzeni dağılmış, gevşemiş, bozulmuş, verimsiz duruma gelmiş
Cümle içinde kullanımı: “Halatı laçka ederek denizin koynuna doğru ilerleyen geminin sureti mavilikte kayboluyor. “
Kelime Kökeni: Arapça-leme’ân
– Parlayan, parıldayan, ışıldayan
– Çocukların başında ve başının tepesinde bulunan bıngıldak, yeni doğmuş bebeğin kafasının üst yumuşak bölümü
– Kadın ismi
Cümle içinde kullanımı: “ReşaT Nuri Güntekin’in unutulmaz eseri Dudaktan Kalbe’nin Lâmia’sını okurken göz yaşlarıma hakim olamazdım. “