Kelime Kökeni: Arapça
– El ile dokunup duyma, ellemek, dokunmak, dokunma ile duyulan, yapışmak
– Beş duyudan biri, dokunma duyusu
Cümle içinde kullanımı: “Gözleri köreldiğinden beridir anca lems ile çevresini tanıyabiliyor. “
Kelime Kökeni: Arapça
– El ile dokunup duyma, ellemek, dokunmak, dokunma ile duyulan, yapışmak
– Beş duyudan biri, dokunma duyusu
Cümle içinde kullanımı: “Gözleri köreldiğinden beridir anca lems ile çevresini tanıyabiliyor. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Dili dışarı çıkarma, nefesi kesilme, nefesi kesilerek dili dışarı çıkarma
– Yalamak
Cümle içinde kullanımı: “Köpeğin lehs olmuş hali uzun bir yolculuktan döndüğünü gösteriyor kim ne kadar koştu.”
Kelime Kökeni: Arapça
– Giyecek giysi, giyinme, giysi
– İki şeyi birbirinden ayırt edememe
– Sözün karışık ve şüpheli olması, bir manayı diğer manayla karıştırma, ibham, tekit, iham, mübhem
Cümle içinde kullanımı: ” Kelam ederken lebs sanatına çok düşkün olursan dinleyicilerini şüphe içinde bırakırsın. “
Kelime Kökeni: Farsça
– Talan, yağma çapul, baskın
– Adi, bayağı, aşağılık, zelil, alçak, itibarsız, değeri olmayan
Cümle içinde kullanımı: “Senin gibi kadir kıymet bilmeyen, lâş kimselere verecek on param yok!”
Kelime Kökeni: Arapça
– Dokunmakla olan duyma duygusu, dokunan, temas eden, el ile tutup yoklayan
– Elle dokunan, eliyle temas eden
Cümle içinde kullanımı: Doktor beyin lâmis muayenesi sonucunda apandisin patladığı anlaşıldı. “
Kelime Kökeni: Farsça
– Laleyi andıran, laleye benzeyen, lale gibi, lale görünümlü
Cümle içinde kullanımı: “Ömürleri kısa olan bu çiçeklerin görünümü lale-veş olmasına rağmen aynı türden değil. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Arslan, aslan
Cümle içinde kullanımı: “Lâ’is kükremesiyle tüm ormanı dize getirirken, insanın yiğidi de namerdi dize getirir. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Şekerleme yapan kimse
– Uğursuz, kötü, meşum, musibet, yomsuz
Cümle içinde kullanımı: “Lâhûs sözlerden sakınır, dil yarasından korkarım kardeşim. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Sıcaktan veya susuzluktan dilini dışarıya sarkıtarak hızla soluyan (köpek)
Cümle içinde kullanımı: ” Ağustos aylarında sokaklarda birçok lâhis olur onlar için kapının önüne bir kap su koy evladım. “
Kelime Kökeni: Farsça
– Ferahlık, açıklık, revnak, tazelik
Cümle içinde kullanımı: “Eskilerin kaynattığı nane şerbeti mis kokusu ve tadıyla küşâyiş veren bir meşrubattı. “