Kelime Kökeni: Arapça
– Turunçgillerden bir ağaç ve bu ağacın suyu ekşi sarı meyvesi
– Limon
Cümle içinde kullanımı: ” İran’dan getirilen leymûn kuruları ülkemizde çok fazla yemeklerde kullanılmıyor.”
Kelime Kökeni: Arapça
– Turunçgillerden bir ağaç ve bu ağacın suyu ekşi sarı meyvesi
– Limon
Cümle içinde kullanımı: ” İran’dan getirilen leymûn kuruları ülkemizde çok fazla yemeklerde kullanılmıyor.”
Kelime Köken: Arapça
– Badem özü
Cümle içinde kullanımı: ” İçerisinde levzîn olan şekerlemelerden bir avuç alıp cebime tıkıştırdım. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Renk, boya, sıfat, nitelik
– Bir cismi diğerlerinden ayıran alamet, tür, çeşit, cins
Cümle içinde kullanımı: ” Alameti ortaya koyan levn sayesinde cinsler arasındaki farkı gözlemleyebiliriz. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Leğen
– Kara batmamak için ayağa takılan örgülü çember
Cümle içinde kullanımı: ” Eve buyur etmeden leken getirsen de elimi yüzümü yıkasam ana. “
Kelime Kökeni: Farsça
– Bazı sıvıların dökülmemesi veya bu gibi işlerde kullanılan maden veya çiniden yapılan kap
– Bir şey yıkamak için kullanılan metal veya plastikten yapılmış yayvan kap
– İçinde veya üstünde el yıkanan kap kacak
– Omurgalı canlılarda gövdenin arka ve alt ucunda bulunan omurganın bel bölümü ve bacaklarla eklemlenen kemik çatı
– Havsala, pelvis
Cümle içinde kullanımı: “Hele bir leğeni getir de elimin yüzümün toprağını yıkayıp insana benzeyeyim. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Güneşte kurutulmuş tuğla, kerpiç tuğla
Cümle içinde kullanımı: “Köşkün arkasına yapılacak müştemilat için lebin temin etmek gerek. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Memeli hayvanların yavrularını beslemek için memelerinden gelen sıvı, beyaz renkte besin değeri yüksek sıvı
– Süt
Cümle içinde kullanımı: “Köpeğimiz yavruladıktan sonra gelen ilk lebenle yedi yavruyu doyurmaya başladı. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Göğüs, sine, iman tahtası, toraks
Cümle içinde kullanımı: “Huzuruma engel olan ley lebânımda gizlidir, kabuk bağlamadığı gibi kanamayı sürdürür. “
Kelime Kökeni: Latince
– Eski çağda Roma ve çevresinde bulunan bir küçük kavim olup sonrasında Avrupa’nın her tarafına ve özellikle Fransa ve İspanya bölgesin yayılan ulusun adı.
– Doğuda Katolik mezhebin mensup bulunan topluluk
– Latinlerle ilgili olan
– Güneybatı Avrupa Katoliklerine verilen isim
Cümle içinde kullanımı: “Latinceden türeyen dillere mensup olan ülkeler İspanyollar, İtalyanlar, Portekizler, Fransızlardır.”
Kelime Kökeni: Farsça
– Gaytanla bağlanan kulaklı mest
– Tabanı meşinden yapılan mest, edik, kısa çizme
Cümle içinde kullanımı: “Dedemin hiç ayağından çıkarmadığı lapçinler çok fazla satılmıyor. “