Kelime Kökeni: Farsça
– Lale yetişen yer, lalelik, lale bahçesi, lalesar,lale büyüyen yer
Cümle içinde kullanımı: ” Lâle-zar oluşturmak için lale soğanları evvela sonbahar da toprağa dikilmelidir. ”
Kelime Kökeni: Farsça
– Lale yetişen yer, lalelik, lale bahçesi, lalesar,lale büyüyen yer
Cümle içinde kullanımı: ” Lâle-zar oluşturmak için lale soğanları evvela sonbahar da toprağa dikilmelidir. ”
Kelime Kökeni: Farsça
– Laleyi andıran, laleye benzeyen, lale gibi, lale görünümlü
Cümle içinde kullanımı: “Ömürleri kısa olan bu çiçeklerin görünümü lale-veş olmasına rağmen aynı türden değil. “
Kelime Kökeni: Farsça
– Sığırcık kuşu, çekirge kuşu, çoğurcuk
– Lalelik, lale bahçesi, lalezar
Cümle içinde kullanımı: “Yaz bitmeden lâlesâr seslerini dinleyerek gönlümü huşu içinde doldurmak istiyorum. “
Kelime Kökeni: Farsça
– Lale yanaklı, yanağı lale gibi kırmızı olan, pembe yanaklı, al yanaklı sevgili
Cümle içinde kullanımı: “Bir kerecik yüz sürsem lâle-ruh’una, bir kerecik sarsam latif vücudunu ne isterim başka Yaradan’dan. “
Kelime Kökeni: Farsça
– Lale renkli olan, lale renkli, lalenin rengine benzeyen
– Pembe, beyaz ile kırmızının karışımı renk
Cümle içinde kullanımı: “Bahçemde açan lâle-reng çiçeklerin familyasını bir türlü öğrenemedim. “
Kelime Kökeni: Farsça
– Divan edebiyatında lale yetiştiriciliği, lale çeşitleri ve türleri hakkında yazılmış eserler
– Divan edebiyattın da lale’nin değeri ve yeri hakkında yazılmış eserlerin tümüne verilen ad
Cümle içinde kullanımı: “Özellikle Lale devrinde yazılmış lâle-nâme türündeki eserler oldukça ilgi toplamıştır. “
Kelime Kökeni: Arapça-Türkçe
– Lalesi olan, lale bulunan, lale yetiştirilen yer
– Lale motifli, lale işlemesi olan dokuma
Cümle içinde kullanımı: “İran ve Türk halılarında lâleli motifleri ağırlıklıdır. özellikle Osmanlı dönemini yansıtır. “
Kelime Kökeni: Farsça
– Pabuç, ayakkabı, başmak
– Taç
– Horoz ibiği, amarat
Cümle içinde kullanımı: ” Henüz lâlek yetiştirme mevsimi gelmedi, eksek de çiçekleri tomurcuklanmaz. “
Kelime Kökeni: Farsça-sıfat
– Lale yanaklı, lale gibi kırmızı yanaklı kimse, lale gibi pembe yanaklı kimse
– Al yanaklı(sevgili)
Cümle içinde kullanımı: “Gülistanı dermem lakin lâle-had yüzünü öpücüklerimle sularım.”
Kelime Kökeni: Farsça
– Kırmızı, al
– Lale renkli, lâle-reng
Cümle içinde kullanımı: “Dudakları lâle-fâm rengini almıştır şimdi, mahmur bakan bakışları uykuludur hafiften. “