Kelime Kökeni: Arapça
– Düşüncel olma özelliği, düşüncellik
Cümle içinde kullanımı:”Mutlak düşünme ve salt tasarımın birleşiminden doğan iftikâriyyet, henüz gerçekleşmemiş hayallerin ön gösterimidir.”
Kelime Kökeni: Arapça
– Düşüncel olma özelliği, düşüncellik
Cümle içinde kullanımı:”Mutlak düşünme ve salt tasarımın birleşiminden doğan iftikâriyyet, henüz gerçekleşmemiş hayallerin ön gösterimidir.”
Kelime Kökeni: Arapça-tamlama
– Aşırı duygu, çok duygusal, taşkın his
Cümle içinde kullanımı: “Hekimlik alanında uzmanlaşmak istiyorsan evvelce ifrât-ı hislerini kontrol etmen lüzum gelir. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Divan edebiyatı şairleri tarafından bayramla ilgili olarak kaleme alınan manzume ve kaside
– Bayramla alakalı, bayramla ilgili, bayrama özgü
– Bayramda verilen bahşiş, bayram parası, bayramlık
Cümle içinde kullanımı: “Büyük ninelerimiz beyaz mendillerin içine koydukları îdiyyelerle bizi sevindirir, bayramı dört gözle beklememizi sağlarlardı. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Toplu olarak, kısaca, kısa ve özlü, toplu, bütününü içine alan
Cümle içinde kullanımı: “Konuşmamamı icmâliyye edecek olursam, işin aslı mantık ve kalbin ortak olmadığı sürece başarısız olacağımızdır. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Zorlamak, mecbur etmek, boyun eğirmeye çalışmak
– Kırağı düşmek
Cümle içinde kullanımı: “Borçlarını ödemek karşılığında iclâd ederek genç kızı kendisiyle evlenmeye zorluyor. “
Kelime Kökeni: Arapça-zarf
– Sözü kısa tutarak, icazlı olarak, karşı çıkılmasına engel olarak
Cümle içinde kullanımı:” İcâzen bağırışları hepimizin sesini bıçak gibi kestirip attı. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Ağacın taze sürgünü, filiz
– Karabuğdaygillerden bir ravent türü
Cümle içinde kullanımı : “Ceviz ağacının aşılama sonrası fışkıran ışkınları ne kadar sağlıklı ve verimli olduğunu kanıtlıyor. “
Kelime Kökenli: Arapça
– Aynı evi paylaşan aile bireyleri, üyeleri
– Eş, karı, refika
Cümle içinde kullanımı: “Önümüzdeki günlerde tüm iyâlleri toplayarak miras meselesini görüşmek istiyorum. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Vakıflarda yedirip içirmek için ayrılan ödenek, tutar
Cümle içinde kullanımı: “Derneğin ayırdığı ıt’amiyye azaldı bu sebepten özel davetler düzenlemekten kaçınıyoruz. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Ateşi yakma, ateşi tutuşturma
Cümle içinde kullanımı: “İskab yapabilmek için çıra yada kağıt kullanırken odunları hemen tutuşur. “