Kelime Kökeni: Halk ağzı-ad
– Büyük kız kardeş
– Yaşlı hizmetçi, kalfa
– Randevuevi işletmecisi, mama, çaça
Cümle içinde kullanımı: ” Ablam bu gün çocuklarıyla birlikte memlekete gelecek.”
Kelime Kökeni: Halk ağzı-ad
– Büyük kız kardeş
– Yaşlı hizmetçi, kalfa
– Randevuevi işletmecisi, mama, çaça
Cümle içinde kullanımı: ” Ablam bu gün çocuklarıyla birlikte memlekete gelecek.”
Kelime Kökeni: Farsça
– Su çeken, saka, sucu
– Su taşıyan
– Kevgir, delikli kepçe
Cümle içinde kullanımı: “Çeşmenin başına üşüşen âb-keş kadınların hepsinin elinde topraktan testiler vardı.”
Kelime Kökeni: Farsça
– Saka, sucu
– Sâki, kadehle içki sunan
– Şarapçı, şarap satan veya içen, ayyaş
Cümle içinde kullanımı: ” Haydi be âb-kâr doldur kadehleri şerefime, bu gece zil zurna olup dertlerimi unutmak istiyorum.”
Kelime Kökeni: Farsça-âb+Arapça-î
– Suda yaşayan ve suda oluşan
– Gökyüzü mavisi, açık mavi, mavinin bir ton açığı
– Nilüfer, durgun sularda ve havuzlarda yetişen bir süs bitkisi
Cümle içinde kullanımı: ” Bataklığın bulanık sularında bile âbî, güzellik yetişebilmektedir.”
Kelime Kökeni: Farsça
– Abdesthane, tuvalet, memişhane, kenef, avgana
Cümle içinde kullanımı: “Biraz daha bekleyelim dedemiz âb-hâneye uğradı. “
Kelime Kökeni: Farsça
– Su renginde
– Gökyüzü renginde, mavi, ezrak
Cümle içinde kullanımı: “Âb-gûn ağardığında tüm kötülük ve şeytanlar gecenin karanlığına saklanır. “
Kelime Kökeni: Farsça
– Havuz, küçük göl
– Karın boşluğu
– Boş böğür, göğüs kafesi
Cümle içinde kullanımı: ” Âb-gâh’ın serin sularına bir saldın mı kendini serinler rahatlarsın, hele bir suyun temizliğine bak.”
Kelime Kökeni: Farsça
– Çiş yapan, işeyen, idrar yapan, hacet gideren
Cümle içinde kullanımı: “Âb-efşân insanlar için umumi tuvalet yapmışlar neden ağaçlık alan arıyorsun ki?”
Kelime Kökeni: Arapça
– ibadet edenler, ibadette bulunanlar, kullar, tapınanlar
Cümle içinde kullanımı: “Ey abede ne zaman sıkışır ve dara girersen ellerini semaya açıp dua et!”
Kelime Kökeni: Arapça
– Köleler, kullar, esirler, tutsaklar
Cümle içinde kullanımı: “Abdûn olmuşsan farklı bir ülke de inan bana ruhen yaşamana izin vermezler. “