Kelime Kökeni: Arapça
– Kur’an-ı Kerim, Mushaf, Kelam-ı Kadim
Allah’ın lisanı,
Cümle içinde kullanımı: “Tövbeni bozmayacaksın lisân-ullah üstüne el basıp yemin et!”
Kelime Kökeni: Arapça
– Kur’an-ı Kerim, Mushaf, Kelam-ı Kadim
Allah’ın lisanı,
Cümle içinde kullanımı: “Tövbeni bozmayacaksın lisân-ullah üstüne el basıp yemin et!”
Kelime Kökeni: Arapça
– Ağızdan, dil ile, şifahî olarak, konuşmak, söz söylemek
Cümle içinde kullanımı: “Teşbihte hata olmaz derler tek derdim lisânen durumumuzu size özet geçmekti.”
Kelime Kökeni: Arapç-lisân+Farsça-âşinâ
– Dil bilen, şive, üslup, ağız, lehçe
Cümle içinde kullanımı: “Ata dilimize lisân-âşinâ biriyle muhabbet etmek benimde hoşuma gider efendim.”
Kelime Kökeni: Arapça-ad
– Ağız açmadan, tavırlarıyla davranışlarıyla, çehresiyle kendi içinde bulunduğu durumu anlatma
– Hal dili
– Konuşmadan yüz ifadesi ve tavırlarıyla mana ifade etmesi
Cümle içinde kullanımı: ” Ağzını dahi açmamıştı lakin lisân-ı hâli bana hoşnutsuzluğunu ve acı çektiğini söylüyordu.”
Kelime Kökeni: Arapça-tamlama
– Edebiyat dili, edeb ve edebiyat dili, edebiyat lisanı, edeb dili
Cümle içinde kullanımı: ” Lisân-ı edeb gereği kaba sözlerle kitabı eleştirmeyecek verilen emeği en iyi şekilde yorumlayacağım.”
Kelime Kökeni: Arapça
– Farsça, Acemce
– Bu dille yazılmış eser
– İran’ın resmi dili
Cümle içinde kullanımı: “XVII. yüzyıl Türk edebiyatında lisân-ı derî eserleri feyz alınmış, İran edebiyatı takip edilmiştir. “
Deyim
– Konuşmaya başlamak, konuşmaz şeyler konuşmaya başlamak, dile gelmek, dillenmek
– Dile düşmek, hakkında kötü dedikodu yayılmak
Cümle içinde kullanımı: ” Tarih lisana gelse şöyle söylerdi; Ey insanoğlu doğduğun toprağı kana buladın can aldın, can verdin yine de uslanmadın. “