Kelime Kökeni: Arapça
– Kaş göz işareti, kaş ve gözle işaret etmek
Cümle içinde kullanımı: “Derman beyimin bir lemzesinden bana ne anlatmak istediğini anlardım. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Kaş göz işareti, kaş ve gözle işaret etmek
Cümle içinde kullanımı: “Derman beyimin bir lemzesinden bana ne anlatmak istediğini anlardım. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Ebedilik, bakilik, kalıcılık, devamlılık, zeval bulmazlık
Cümle içinde kullanımı: “Eebiyatta lem-yezelî bir yer edinmek istiyorsan senden önceki yazar ve şairlerin neler yaşadığını cahillikle nasıl bir savaş verdiklerini bilmelisin. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Yok olmaz, baki, ebedi, kalıcı, daimi olan, zail olmaz, zeval bulmaz
– Allah’ın sıfatlarından biri
Cümle içinde kullanım: “Lem-yezel sıfatı sadece Allah’a aittir, bizler gelip geçiciyiz. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Bakma, göz atma, bir defa bakış, kısaca bakmak
– Parıltı, parlama
Cümle içinde kullanımı: “Masam üzerindeki devlet erkanından gelen evrakları lemh ederek bir kenara ayırdım sonra inceleyecektim. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Işıldama
– Parlama, parıldama, parıltısı
Cümle içinde kullanımı: “ Saçlarına vuran leme’ân gibi beni de ayağına kul yaptın yaranım. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Işıltı, parıltı, parlayış, göze çarpan parlaklık
Cümle içinde kullanımı: “Mavi gözlerine yansıyan lem’a, saçlarını dalgalandıran rüzgar seninle güzel bir tanem. “