Kelime Kökeni: Farsça
Derdest: Ele geçirme, elde tutma, ahz ü tevkif
– Yaka paça ele geçirme, yakalamak
Cümle içinde kullanımı: “Tahir efendi dükkanına giren hırsızı derdest edip polise vermiş.”
Kelime Kökeni: Farsça
Derdest: Ele geçirme, elde tutma, ahz ü tevkif
– Yaka paça ele geçirme, yakalamak
Cümle içinde kullanımı: “Tahir efendi dükkanına giren hırsızı derdest edip polise vermiş.”
Deyim
İfrit: Doğu edebiyatındaki masal ve efsanelerde adı geçen kötü cin
– Çıldırırcasına öfkelenmek, çok kızmak, kendini kaybedecek ölçüde sinirlenmek
Cümle içinde kullanımı: “Adamın serkeş tavırlarına resmen ifrit oluyorum!”
Deyim
Eyyam: Güzel günler, elverişli vakit, gündüzler
– Hareketlerini ve davranışlarını duruma göre ayarlayarak büyüklere, makamı olan kişilere hoş görünüp yaranan kişi
Cümle içinde kullanımı:“Merak etme o böyle usta bir Eyyam ağası olduğu müddetçe sırtı yere gelmez dört ayak üstüne düşer. “
Deyimler
– Göz dağı veren, çalımlı konuşan, atıp tutan kişiye karşı sözlerinin değeri olmadığı, aldırış edilmediği anlamındaki söz.
Cümle içinde kullanımı: “Cart kaba kağıt, sen bunları külahıma yuttur!”
Deyim
– Argo manada ölmek
– Can vermek, hayatı sona ermek, ölmek
Cümle içinde kullanımı: “Eh sonu ne olacak belli bir köşede cartayı çekecek nihayetinde. “
Deyim
– Soyu sopu belli olmayan kişi
– Kişiliksiz, serseri
Cümle içinde kullanımı: “Mahalle sapı silik külhan beyleriyle dolmuş taşmış.”
Deyim
– Bir kişi yüzünden zarara görme, haksızlığa uğramak
– Bir kişinin aşkı uğruna ızdırap içinde olmak, ateşine yanmak
Cümle içinde kullanımı:”O bilmez nârına yandığımı, kül olup dört bir yana savrulduğumu!”
Deyim
– Çok fazla temiz
– Pirüpak
Cümle içinde kullanımı: “Kadının elinin değdiği her yer arı sili gibi parlıyor.”
Deyim
– Baraka
– Yere örtüler yaygı
– Derme çatma olan pis perde
Cümle içinde kullanımı: “Kuzum ilk önce şu çingene çergesine benzeyen örtüyü çöpe at.”