Kelime Kökeni: Arapça-ad
– Şarap
– Mutlu
– Genç şarap
– Saadetli
– Sevinçli
– Bahtiyar
Cümle içinde kullanımı: “Tahta geçen enûşe olurken toprağın da halkında sahibi olur.”
Kelime Kökeni: Arapça-ad
– Şarap
– Mutlu
– Genç şarap
– Saadetli
– Sevinçli
– Bahtiyar
Cümle içinde kullanımı: “Tahta geçen enûşe olurken toprağın da halkında sahibi olur.”
Kelime Kökeni: Ad
– şarabı bulduğu öne sürülen Cem’in kadehi
– Şarap
– Mey
– Üzümden yapılan alkollü içecek
Cümle içinde kullanımı: “Câm-ı Cem içerisinde kan rengi içecek genzimizi yaktıkça gönlümüzü de bir hoş eylemektedir.”
Kelime Kökeni: Arapça-tamlama
– Üzümün kızı
– Şarap
– Mey
– Üzümden yapılan alkollü içecek
Cümle içinde kullanımı: “Bintü’l-ineb, derdime sızıp kafamı bulandıran ama gönlümü hoş tutan dilberim.”
Kelime Kökeni: Ad
– Tadı sert olan kuyu suyu, pınar suyu
– Kaynak suyu, maden suyu
– Deniz suyu ile tatlı suyu arasında kalan tadı güzel olmayan su
– Şarap
Cümle içinde kullanımı: “Bu coşkun akan pınarın acı suyu pek zorda kalınmadan içilmez serttir. “
Kelime Kökeni: Farsça-tamlama
– Haram su, şarap, mey
Cümle içinde kullanımı: “Âb-ı harâm içiyor başımı derde salıyorsam aşktan ey canım!”
Kelime Kökeni: Arapça-la’l+Farsça-revân
– Akan kırmızı, kırmızı akan
– Şarap (mecaz)
Cümle içinde kullanımı: “Hamr; ırmağında la’l-i revân şarabı kadehine doldur, bu içenlere zevk veren ırmağın suyu şarabıdır. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Kan kırmızısı, çok kırmızı
– Şarap (mecaz)
Cümle içinde kullanımı: “Lal-i müzâb vişneler şarap yapımı için ayrıldı. “
Kelime Kökeni: Farsça
– Harabat suyu, meyhane tarzı eğlence yerlerinin içeceği
– Şarap
Cümle içinde kullanımı: “Billur gözleri, ab-ı harabat sözleriyle vurur kalbimi. Böyle bir aşk görülmüş müdür cihanda?”