Kelime Kökeni: Farsça
– Kadeh ağzı, içki bardağının ağzı
Cümle içine kullanımı: ” Dudakları leb-i sâgara değdiğinde yüreğime düşen kor içimi yıkıyordu. “
Kelime Kökeni: Farsça
– Kadeh ağzı, içki bardağının ağzı
Cümle içine kullanımı: ” Dudakları leb-i sâgara değdiğinde yüreğime düşen kor içimi yıkıyordu. “
Kelime Kökeni: Farsça-tamlama
– Ufuk, çevren, göz erimi
Cümle içinde kullanımı: “Leb-i hadrâ ağarırken kanlı gözlerimin feri sönüyordu annem!”
Kelime Kökeni: Farsça-tamlama
– Sahil, deniz kenarı, kıyı
– Denizin dudağı
Cümle içinde kullanımı: “Eski köşkümüzün ön cephesi leb-i deryâ manzaraya sahipti. “