Kelime Kökeni: Farsça
– Eşsiz
– Benzersiz
– Nazirsiz
– Benzeri görülmemiş
– Tek
Cümle içinde kullanımı: “Öyle bir köşk ki bî-mânend dünyada bir eşine rastlamak imkansızdır.”
Kelime Kökeni: Farsça
– Eşsiz
– Benzersiz
– Nazirsiz
– Benzeri görülmemiş
– Tek
Cümle içinde kullanımı: “Öyle bir köşk ki bî-mânend dünyada bir eşine rastlamak imkansızdır.”
Kelime Kökeni: Arapça
– Eşsiz, benzersiz, örneksiz, nazirsiz, eşi benzeri görülmemiş, nadide
Cümle içinde kullanımı: “Lâ-nazîr bir kadın olduğunuz her halinizden belli hanımefendi. “
Kelime Kökeni: Farsça
– Nadir, bulunmayan, benzersiz, eşsiz, ender
Cümle içinde kullanımı: “Ey dürr-i nayâb, sen misin hicran eyleyip gözyaşı döken? “