Kelime Kökeni: Farsça, Arapça-ad
– Ağaç
-Direk
– İdama mahkum olanları asmak için dikilen direk
– Darağacı
– Ocak
– Ev
– Yurt
– Ülke
– Memleket
Cümle içinde kullanımı: “Ruhum dâr da sallanırken bedenim acı dahi duyumsamaz.”
Kelime Kökeni: Farsça, Arapça-ad
– Ağaç
-Direk
– İdama mahkum olanları asmak için dikilen direk
– Darağacı
– Ocak
– Ev
– Yurt
– Ülke
– Memleket
Cümle içinde kullanımı: “Ruhum dâr da sallanırken bedenim acı dahi duyumsamaz.”
Kelime Kökeni: Sıfat
– Dıyk
– Bol karşıtı
– Geniş karşıtı
– Yetersiz
– Az
– Tenh
– Dar vakit
– Sıkıntılı
– Zaruret çeken
– Muzayakada bulunan
– Sınırlı
– Elverişsiz
Cümle içinde kullanımı: “Bu dar boğaz sevdanın çilekeşi olduğumdan beridir gün yüzü görmedim.”
Kelime Kökeni: Sıfat
– Alçak
– Yüksek olmayan yer
– Dar
– İç sıkıcı
– Sıkıcı
– Peltek
– Yassı
Cümle içinde kullanımı:” Huyumdur çocukluktan bu yana basık havasız yerlerde duramaz hemen kaçarım.”
Kelime Kökeni: Farsça ve Arapça
– Çıplak, soyunuk, üryan, nü, cıbıl
– Dar, sıkışmış, rahat olmayan, heyecan
– Reçineli sıvı, laka, lak
– Yüz bin (Hind.)