Kelime Kökeni: Arapça
– Açık, aşikâre, zahir, belli
– Gözgöre
– Elbette
Cümle içinde kullanımı:” Ayân görünen gerçekler var ki biz insanlar sadece dış görüntüyü görebiliyoruz cisme hayat veren ruhu anca hissedebiliriz.”
Kelime Kökeni: Arapça
– Açık, aşikâre, zahir, belli
– Gözgöre
– Elbette
Cümle içinde kullanımı:” Ayân görünen gerçekler var ki biz insanlar sadece dış görüntüyü görebiliyoruz cisme hayat veren ruhu anca hissedebiliriz.”
Safsata nedir?
Kelime kökeni: Arapça isimdir.
Boş, temelsiz, asılsız söz, sofizm, hezeyan, yalan, uydurma, bilgicilik.
Zahirde doğru, hakikatte yanlış ve yalan olan kıyas.
Cümle içinde kullanımı:’Bu çocuğun matematiği safsata.’
Hüveyda nedir?
Kelime kökeni: Farsça eskimiş ve sıfattır.
Besbelli, açıkça, meydanda, aşikar, ortada, zahir, apaçık, belirgin.
Cümle içinde kullanımı:’Yaptığı şeyler Hüveyda iken hala inkar ediyor.’
Zahir nedir?
Kelime Kökeni: Arapça ẓāhir
Açık, Belli, Görünüş, Zevahir, Şüphesiz.
Cümle içinde kullanımı:’Senin her şeyi zahirinde olup biteni bilmen çok önemli ‘.