Kelime Kökeni: Farsça
– Sada, ses, seda
– Şan, ün, şöhret
– Güç sahibi
– Han soyundan gelen kimse
Cümle içinde kullanımı: “Berhân-ı hikmet sahibi bir akrana sahip olmadığımız için eziyet çektik.”
Kelime Kökeni: Farsça
– Sada, ses, seda
– Şan, ün, şöhret
– Güç sahibi
– Han soyundan gelen kimse
Cümle içinde kullanımı: “Berhân-ı hikmet sahibi bir akrana sahip olmadığımız için eziyet çektik.”
Kelime Kökeni: Arapça
– Sesin bir yere çarparak geri dönmesi, yankı, aksiseda, akis
– Seda, ses, avaz
Cümle içinde kullanımı: “Sabahın ışıkları ufku aydınlatılırken çobanların topladığı sürülerin sadâ’sı köylüyü uyandırır.”