Kelime Kökeni: Arapça
– Hırsızlık, hırsızlık yapma, hırsızlık etme, sirkat
Cümle içinde kullanımı: “Lesûsiyyet yapan adamı affetmem, başkasının malına göz diken insandan hayır gelmez. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Hırsızlık, hırsızlık yapma, hırsızlık etme, sirkat
Cümle içinde kullanımı: “Lesûsiyyet yapan adamı affetmem, başkasının malına göz diken insandan hayır gelmez. “
Kelime Kökeni: Arapça-tamlama
– Gerektiği zaman, icap ettiği zaman, lazım olduğu zaman
Cümle içinde kullanımı: “Beni lede’l-ihtiyaç duyduğun vakit her zaman arayabilirsin sana kapım her zaman açık. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Ayak direme, inat etme, direnç gösterme
– Düşmanlıkta çekişme
Cümle içinde kullanımı: ” Bıktım usandım iki kardeşin kan davalı gibi birbiriyle lecâc etmesinden. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Giyecek giysi, giyinme, giysi
– İki şeyi birbirinden ayırt edememe
– Sözün karışık ve şüpheli olması, bir manayı diğer manayla karıştırma, ibham, tekit, iham, mübhem
Cümle içinde kullanımı: ” Kelam ederken lebs sanatına çok düşkün olursan dinleyicilerini şüphe içinde bırakırsın. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Yol olmayan, sonu olmayana özgü, ebediliğe ilişkin
Cümle içinde kullanımı:” Vahdaniyet ile lâ-yezâlî insanın doğasının ötesinde kavramlardır. “
Kelime Kökeni: Farsça
– Zayıflık, arıklık, cılızlık, sıskalık
– Şişmanlık karşıtı
Cümle içinde kullanımı: “Aşırı derecede lağarî olan kadınlardan pek hoşlanmıyorum. “