Kelime Kökeni: Arapça-latîfe+Farsça-gû
– Şaka yapmayı seven kimse, latife yapmayı seven kimse
– Şakacı, nüktedan, latifeci
Cümle içinde kullanımı: “Lütfen bağışlayın yeğenimin latîfegû kişiliği çoğu zaman yanlış anlaşılmaya müsait. “
Kelime Kökeni: Arapça-latîfe+Farsça-gû
– Şaka yapmayı seven kimse, latife yapmayı seven kimse
– Şakacı, nüktedan, latifeci
Cümle içinde kullanımı: “Lütfen bağışlayın yeğenimin latîfegû kişiliği çoğu zaman yanlış anlaşılmaya müsait. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Latife yapmayı seven, latife etmeyi bilen kimse
– Şaka yapmayı seven, şaka yapan kimse, şakacı
Cümle içinde kullanımı: ” Latîfeci üslubunuza hayranım efendim maşallah.”
Kelime Kökeni: Arapça-tamlama
– Dengeli, uyumlu, muvazeneli
Cümle içinde kullanımı: “Lamî’nin divan edebiyatındaki şiirleri latîfü’l-i’tidâl ahenge sahiptir. “