Kelime Kökeni: Farsça
– Tökezleyen, sürçmüş, kaymış
Cümle içinde kullanımı: “Gece gökyüzünü dolduran yıldızların tek tek lağzîde resmini izleyerek mest oldum.”
Kelime Kökeni: Farsça
– Tökezleyen, sürçmüş, kaymış
Cümle içinde kullanımı: “Gece gökyüzünü dolduran yıldızların tek tek lağzîde resmini izleyerek mest oldum.”
Kelime Kökeni: Farsça
– Sürçen, kayan, tökezleyen, ayağı takılan, sendeleyen
Cümle içinde kullanımı: “İsmail küfe kadar sarhoş olduğunda doğru yolda yürüyemez lağzan bir kuş gibi seker. “