Kelime Kökeni: Arapça-hâtif+Farsça-âne
– Sesi işitilip kendisi görünmeyen kimseye yakışır şekilde,
– Hatife yakışır biçimde
Cümle içinde kullanımı: “Billur misali hâtifane bir ses işittim ancak ne yüzünü ne de cismini görebildim. “
Kelime Kökeni: Arapça-hâtif+Farsça-âne
– Sesi işitilip kendisi görünmeyen kimseye yakışır şekilde,
– Hatife yakışır biçimde
Cümle içinde kullanımı: “Billur misali hâtifane bir ses işittim ancak ne yüzünü ne de cismini görebildim. “