Kelime Kökeni: Farsça-ad
– Âli
– Yüksek
– Ulu
– Yüce
– Büyük
– En üstün
– Necib
Cümle içinde kullanımı: “Yaptığın her işte ehil, bülend ol ki yüzün kara çıkmasın.”
Kelime Kökeni: Farsça-ad
– Âli
– Yüksek
– Ulu
– Yüce
– Büyük
– En üstün
– Necib
Cümle içinde kullanımı: “Yaptığın her işte ehil, bülend ol ki yüzün kara çıkmasın.”
Kelime Kökeni: Farsça
– Ulu
– Yüksek
– Soylu
– Yüce
– Çok büyük
– Ulvi
– Çok güçlü
Cümle içinde kullanımı: “Tesadüfün ötesinde kaderin berîn takdiri biz bir araya getirecek.”
Kelime Kökeni: Farsça
– Yüksek, yukarı
– Yüksek kat
– Yüce, ulu, ulvî
– Zîr ü pest karşıtı
– Âlî
– Osmanlı devletinde başarılı memurlara verilen mülkî rütbelerden biri
Cümle içinde kullanımı:” Mehmet Beye bahşedilen bâlâ ancak en yüksek memurların ulaşabileceği bir makamdır.”