Etiket arşivi: Tarihi bilgiler

Vaka-i Vakvakiye (Çınar Vakası) Nedir? 1

Vaka-i Vakvakiye (Çınar Vakası) Nedir?

Osmanlı devletinin hüküm sürdüğü 17. yüzyılda, tahtta IV. Mehmet’in bulunduğu yıllarda İstanbul’da patlak veren bir askeri ayaklanmadır.  4 Mart – 8 Mart 1656 tarihi arasında gerçekleşen isyana Çınar Vakası’da denmektedir.

İsyanın meydana gelmesi şu şekilde olmuştur; 29 Şubat 1656 günü Hasan Ağa, Şamlı Mehmed Ağa, Galata Voyvodalarından Karakuş Mehmed Ağa bir araya gelerek maaşlarını alamadıkları iddiasıyla sipahileri ve yeniçerileri ayaklandırırlar.  İsyan patlak verdiğinde ayak divanı toplanarak IV. Mehmet’in huzuruna çıkar.

İsyancılardan Mihter Hasan Ağa söz alarak, henüz tahta genç yaşta oturan IV.Mehmet’e karşı olmadıklarını bildiren bir duadan sonra meramını anlayarak, idamlarını talep ettikleri kişilerin yazılı olduğu listeyi padişaha uzattı.

IV.Mehmet listede yazan kişilerin canının bağışlanmasını istese de isyancıların direnmesiyle kabul etmek zorunda kaldı. Defterde adı geçen kişiler öldürülerek cesetleri ayaklanan gruba teslim edildi. Cesetleri At Meydanına götüren isyancılar, orada bulunan çınar ağacına cesetleri astılar.

Bu olaya Vaka-i Vakvakiye denmesinin amacı ise, At meydanındaki çınar ağacının cehennemde bulunulduğu düşünülen meyveleri insan kafası olan vakvak ağacına benzetilmesinden dolayı verilmiştir.

K

Hospitalier Şövalyeleri (St. Jean Şövalyeleri) Nedir, Kısaca 2

Hospitalier Şövalyeleri (St. Jean Şövalyeleri) Nedir, Kısaca

11. yüzyılda kurulan Hospitalier (Hastane) Şövalyeleri aynı zamanda St. Jean Şövalyeleri olarak da bilinir. Rodos adasını merkez olarak belirledikleri için Rodos Şövalyeleri olarak da anılmaktadır.  Katolik kilisesine bağlı olan bu oluşumun ilk kuruluş amacı hayır işlemektir. İtalyan tacirle tarafından Müslümanlardan izinle Kudüs’e gelen hasta, yoksul hacı adaylarına yardım ederlerdi. Dönemin şartlarına kıyasla bağımsız bir devlet kadar güçlü bir tarikat olan Hospitalier Şövalyeleri, güçlü ve bağımsız bir orduya bile sahipti.

Avrupa ve Osmanlı Devleti üzerinde büyük etkiler bırakan Hospitalier Şövalyeleri, 1309 yılında Rodos adasını istila ederek burayı bir merkez haline getirmiş, donanmasını güçlendirmiştir.  Yerel ve merkezi yönetimden ayrılarak bağımsız hareket eden bu tarikatın bilindiği üzere 2000’den fazla şövalyesi bulunuyordu.

Papa’ya karşı sorumlu olduklarına inanan şövalyeler savaş dönemlerinde Haçlı Ordusunun süvari birliği olarak kanlı çatışmalara da katılmışlardır.  Hacıyolu olarak bilinen Kudüs yolunu korumakla başlayan görevleri daha sonra Haçlı Ordusu ruhuna bürünmüş, sonrasında Müslümanların Endülüs’ten çıkarılmalarına kadar farklı harekatlarda görev almışlardır.

Hospitalier Şövalyeleri Haçlı ordusundan ayıran kıyafetleri uzun mantoları üzerinde yer alan beyaz haç işaretiydi.  Bu şövalyeler genellikle atlı birliklerden oluşuyordu. Günümüzde hala yardım tarikati olarak faaliyetini sürdüren Hospitalier Şövalyeleri, Birleşik Milletlere gözlemci olarak katılma ayrıcalığına sahiptir.

İmtiyazat-ı Ecnebiyye (Kapitülasyon) Nedir, Kısaca Tanımı 3

İmtiyazat-ı Ecnebiyye (Kapitülasyon) Nedir, Kısaca Tanımı

Bir ülkenin yabancı başka bir ülke vatandaşlarına verdiği siyasi, ticari, iktisadi haklara Kapitülasyon denilmektedir.  Kapitülasyonun kelime karşılığı ayrıcalık, imtiyaz olarak tabir edilebilir.  Devletler arasında verilen kapitülasyonlar imzalanan anlaşmalar gereğince düzenlenmektedir.

Osmanlı Devletinde kapitülasyonlara verilen isim İmtiyaz-ı Ecnebiyye’dir.  Günümüz Türkçe’siyle yabancılara tanınan ayrıcalık demektir.  Osmanlı Devletinde yabancılara tanınan ilk kapitülasyon I. Murat (Hüdavendigar) dönemindedir.  Daha sonraki kapitülasyonlar Fatih Sultan Mehmet’in Venediklilere, Kanuni Sultan Süleyman’ın Fransızlara vermesiyle devam etmiştir.  Osmanlı Devleti diğer ülkelere kapitülasyon imkanı sağlayarak haraç. vergi vb. yararlar karşılığında verirken, son dönemlerinde ekonomik yarar sağladığı düşüncesiyle bir çok ülkeye aynı hakkı tanımıştır.

Halil İnncık’ın Osmanlı İmparatorluğu’nun Siyasi ve Sosyal Tarihi kitabında kapitülasyonların verilme nedenini şu cümlelerle açıklamıştır.

“İthalat, pazarda mal bolluğu sağlamak açısından yararlı görülüyordu. Bu zihniyet çerçevesinde Osmanlılar, ticaret imtiyazlarını, yani kapitülasyonları imparatorluk için yararlı saymakta; imparatorluğun çıkarına olduğu gerekçesiyle bu tür imtiyazları merkantilist Avrupa ülkelerine seve seve tanımaktaydılar.”

İmtiyazat-ı Ecnebiyye (Kapitülasyon) Nedir, Kısaca Tanımı 4

Kapitülasyonların Osmanlı Devletine zararları

Tanınan ayrıcalıklar nedeniyle Osmanlı Devletinin kendi tüccar ve esnafları vergi ödemek zorunda kalırken, yabancılar vergiden muaf tutulmuştur.  Yabancı tüccarlarla baş edemeyen yerli esnaf, yerli ticaretin düşmesine ve gelişmenin gerilemeye dönmesine neden olmuştur.

Sanayi inkılabının ve makineleşmenin yaygınlaşmasıyla hızlı üretim ve ucuz malların ticarete girmesiyle yabancı tüccarlar yerli tüccarların önüne geçmiştir.  Bu da yerli sanayinin gelişmesine engel teşkil etmiştir.  Osmanlı Devleti kapitülasyonların ekonomiye ve ülkenin gelişimine zarar verdiğini ancak son dönemlerde fark edebilmiştir.