Kelime Kökeni: Arapça-çoğul biçimi ceyâf
– Leş
– Lâşe
– Hayvan ölüsü
– Kokmuş
– İğrenç kokan
Cümle içinde kullanımı: “Burnumuzun direğini sızlatan cîfe çok uzaklardan gelmiyordu.”
Kelime Kökeni: Arapça-çoğul biçimi ceyâf
– Leş
– Lâşe
– Hayvan ölüsü
– Kokmuş
– İğrenç kokan
Cümle içinde kullanımı: “Burnumuzun direğini sızlatan cîfe çok uzaklardan gelmiyordu.”
Kelime Kökeni: Farsça
– Leş, cife, ölmüş hayvan bedeni, kokmuş et,
– Kokmuş ve murdar şey, kokmuş et parçası
– Batan geminin kıyıda kalan kırık teknesine verilen ad
Cümle içinde kullanımı: “Elimden gelen tek şey küçük dostumun lâşesini arka bahçeye gömmekti. ”