Kelime Kökeni: Arapça-cezr
– Kök
– Asıl
– Çekilme
– Alçalma
– Geri gelme
– Dönme
– Med karşıtı
– Ric’at
– Soy
– Suyun çekilmesi
Cümle içinde kullanımı: “Aklı gelip giden bir girdap, cezir gibi bir var bir yok oluyor.”
Kelime Kökeni: Arapça-cezr
– Kök
– Asıl
– Çekilme
– Alçalma
– Geri gelme
– Dönme
– Med karşıtı
– Ric’at
– Soy
– Suyun çekilmesi
Cümle içinde kullanımı: “Aklı gelip giden bir girdap, cezir gibi bir var bir yok oluyor.”
Kelime Köken: Arapça
– İkindi ile akşam arası
– Soylu, erdemli, necip, asaletli, kişizade,
– Saygı uyandıran, takdir toplayan
– Sağlam, dayanıklı
– Has
– Terbiyeli, edep sahibi
Cümle içinde kullanımı: ” Biraz sonra sizinle tanıştıracağım kadın aslen asîl bir aileye mensup Avrupai bir kadındır.”
Kelime Kökeni: Arapça-asl
– Temel, kök
– Aslı, hakiki, safi
– Gerçek
– Aslı
– Soy, nesep, baba soyu
– Esas, başlıca sebep
Cümle içinde kullanımı: ” Bir olayın asıl halini öğrenmek istiyorsanız tüm tarafları eşit derece dinlemeli ve adaletli davranmalısınız.”
Hakikaten Nedir?
Kelime Kökeni: Arapça
Sahiden, Asıl, Doğrusu, Hakiki.
Eş anlamlısı Gerçekten
Cümle İçinde Kullanımı:’ Hakikaten de söylediklerinin hepsi doğruymuş.’
Sahih Nedir?
Kelime Kökeni: Arapça, Sıfat, Eskimiştir
Hakikat, Asıl, Gerçek, Öz, Doğru
Eş anlamlısı Hakiki, Sağın
Cümle İçinde Kullanımı:’ Söylediği hiçbir şey sahih değildi fakat herkes inanıyordu.’
Asil Nedir?
Kelime Kökeni: Arapça,Sıfat.
Duruşuyla kendine hayran bırakan kimse.Eş Anlamlısı Soylu,Esas,Gerçek
Cümle İçinde Kullanımı.’ O kadar dürüst asil biriydi’ki insanları kendine çekiyordu.’
Azat nedir?
Kelime kökeni: Farsça isimdir.
Serbest bırakma, özgür kalmasına izin verme, kurtulmuş, özgür, serbest, salıverme, soylu, asil.
Büyük meşe ağacı.
Kırlarda yetişen büyük ağaç.
Okullara ara, paydos.
Cümle içinde kullanımı:’Sonunda yaz tatili geldi okullardan azat edileceğiz.’
Mahiyet nedir?
Kelime kökeni: Arapça isimdir.
Nitelik, vasıf, öz, asıl, esas, iç yüz.
Cümle içinde kullanımı:’En önemli ve kopyası olmayan mahiyet dosyaları arşivde tutulmaktadır.’
Muallak Nedir?
Kelime Kökeni; Arapça, Eskimiştir
Sürünceme de kalmak, asılmış, asıl, sonuca bağlanamamış.
Cümle İçinde Kullanımı; ‘Sürekli başka işlerle uğraştığı için patronu muallak işine dönmesine söyledi’.