Kelime Kökeni: Farsça-sıfat
– Beceriksiz
– Aciz
– Zavallı
– Biçare
– Kötü durumda olan
– Mutsuz
Cümle içinde kullanımı: “Sürekli itilip kakılan dermânde benim, siz el bebek gül bebek büyüdünüz.”
Kelime Kökeni: Farsça-sıfat
– Beceriksiz
– Aciz
– Zavallı
– Biçare
– Kötü durumda olan
– Mutsuz
Cümle içinde kullanımı: “Sürekli itilip kakılan dermânde benim, siz el bebek gül bebek büyüdünüz.”
– Bıkkın, âciz, güçsüz, bezmiş, usanmış
– Gönlü kırık, neşesi yerinde olmamak
– Yorulmak, bitkin duruma düşmek
Cümle içinde kullanımı: ” Gözlerindeki ışıksız feri, yürüyüşündeki armak ve yalnızlığın büyük acısı şimdiden üstüne çökmüş gibi.”
Kelime Kökeni: Arapça-acizane, aceze, acz
– Güçsüzlük, zayıf, iktidarsız, elinden iş gelmez, yetersiz, kuvvetsiz
– Güçsüzlük, beceriksizlik, çaresizlik, yeteneksizlik
– Kudret karşıtı
Cümle içinde kullanımı: ” Ruhumun en aciz taraflarını bu gibi menfur durumlarda daha iyi görüyor ve tanıyordum. ”