Kelime Kökeni: Farsça-bî+Arapça-vukûf
– Habersiz
– Bilgisiz
– Malumatsız
– Haber olmayan
Cümle içinde kullanımı: “Meydana gelen acı olaylardan nasıl bî-vukûf olursunuz?”
Kelime Kökeni: Farsça-bî+Arapça-vukûf
– Habersiz
– Bilgisiz
– Malumatsız
– Haber olmayan
Cümle içinde kullanımı: “Meydana gelen acı olaylardan nasıl bî-vukûf olursunuz?”
Kelime Kökeni: Farsça-ad
– Dul kadın
– Kocası ölmüş kadın
Cümle içinde kullanımı: “Bîve-zen kaldığı günden bu yana iki çocuğuna baba yokluğunu asla aratmadı.”
Kelime Kökeni: Farsça-sıfat
– Vefasız
– Hakikatsiz
– Sevgisi çabuk biten
Cümle içinde kullanımı: “Bî-vefâ kalbine dokunmayı çok isterdim halbuki yanından öylece geçip giden bir yabancıydım.”
Kelime Kökeni: Farsça-sıfat
– Ermele
– Dul
– Eşinden ayrılmış kimse
– Kocasız kalmış kadın
Cümle içinde kullanımı: “Ne suçu günah var bu bîve kadının da üstüne bu kadar gidiliyor?”
Kelime Kökeni: Farsça-sıfat
– Kısmetsiz
– Nasipsiz
– Mahrum
– Talihsiz
– Bahtsız
Cümle içinde kullanımı: “Bî-vâye olan kaderim kimden ötürü böyle ayakların altında geziyor.”
Kelime Kökeni: Farsça-ad
– Güve
– Zararlı böcek
– Kumaş, dokuma yiyen bir böcek türü
Cümle içinde kullanımı: “Sandık içinden çıkan çoğu kıyafet bîv tarafından yenmiş delik deşik olmuş.”
Kelime Kökeni: Arapça-zarf
– Teşvik yoluyla
– Özendirme yoluyla
– Özendirerek
– İsteklendirerek
Cümle içinde kullanımı: “Bitteşvîk ettiğiniz haram lokmalar eninde sonunda sizin de kursağınıza dizilecek.”
Kelime Kökeni: Arapça-zarf
– Etkileyerek
– Tesir yoluyla
– İzlenim yoluyla
Cümle içinde kullanımı: “Gözlerinin matemi bitte’sîr ruhuma dokunurken dudaklarının yakınlığı her an sonum olabilirdi.”
Kelime Kökeni: Arapça-zarf
– Tesadüf olarak
– Rastlantı olarak
– Bilip istemeden
Cümle içinde kullanımı: “Bittesâdüf girdiğin ömrümde bir kelebek kadar narin ve kısacık bir yaşama sahiptin.”
Kelime Kökeni: Arapça-zarf
– Tenzil ederek
– Düşürerek
– İndirerek
– Azaltarak
Cümle içinde kullanımı: “Borcunuzu sene içinde bittenzîl etmeyi ve ödemenizi kolaylaştırmayı umut ediyoruz.”