Kelime Kökeni: Arapça
– Sert, katı
– Yumuşak karşıtı
Cümle içinde kullanımı: ” Eski enfiye tabakasının ahreş kapığını kapatıp yeleğinin cebine iliştirdi. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Sert, katı
– Yumuşak karşıtı
Cümle içinde kullanımı: ” Eski enfiye tabakasının ahreş kapığını kapatıp yeleğinin cebine iliştirdi. “
Kelime Kökeni: Arapça-edat
– Rübaî vezinlerinden olup “mef’ûlün” parçasıyla başlayan ve 12 kalıptan oluşan vezin
– Kesik burunlu kimse
Cümle içinde kullanımı: ” Gazelin dil yapısını incelediğimizde önce çıkan ahrem sayesinde Rübaî tarzında yazıldığını anlıyoruz. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Koruyucular, muhafızlar, nöbetçiler, bekçiler
– Dilsiz, ahraz, konuşma engelli
– Tat, lezzet
Cümle içinde kullanımı: ” Ağzı ahras gönlü fakir bir adamdı bu sebeptendir ölümüne kimse üzülmedi. “
Kelime Kökeni: Arapça-ahrâr+Farsça-âne
– Özgürcesine, serbestçe, hürriyetçilere yakışır biçimde, kısıtlama olmaksızın
Cümle içinde kullanımı:” Ahrarane kararlarını verip mesuliyetlerine de kendin katlanmalısın. “
Kelime Kökeni: Arapça-hürr çoğul biçimi
– Özgür olan kimseler, hür olanlar, hürler
– Nefis baskısından ve dünya tutkularından kurtulmuş olanlar
– Hürriyetçiler
– Esir veya köle olmayan insanlar
Cümle içinde kullanımı: ” Nesli ahrâr olanı boyunduruk altına alamaz, köleliğin kementini boynuna geçiremezsin.”
Kelime Kökeni: Arapça- harîm çoğul biçimi
– Kutsal yerler,
– Evin mahrem yerleri, gizli yerler, gizli olup herkesin girmesine izin verilmeyen yerler
– Harem ve harim
Cümle içinde kullanımı: “Her ailenin bir sırrı her evin bir ahrâmı vardır girilmez, öğrenilmez. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Daha uygun, pek münasip, daha layık, en uygun, çok elverişli
– Reva, yakışır
Cümle içinde kullanımı: ” İki hasım arasında geçen kavgayı ahrâ şekilde çözmek farz oldu. “
Kelime Kökeni: Arapça-hamr çoğul biçimi
– Altın ile safran
– Et ile şarap
– İki kırmızı renkte olan şey
Cümle içinde kullanımı: ” Aynı renkte olan ahmeranlar aynı muhteviyatta olmadığı gibi yararları da aynı değildir. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Kırmızı, Kızıl, Kıpkırmızı, kan rengi, alrenk
Cümle içinde kullanımı: ” Ağaçtan sarkan sulu mu sulu ahmer elmaları yemeden durabilmek imkansız. “
Kelime Kökeni: Arapça
– Hz. Muhammed’in hayatını ve onun etrafında oluşan menkıbeleri anlatan eser, kitaplar
– Damat İbrahim Paşa döneminde üretilen çatma kumaşlar
Cümle içinde kullanımı: ” Hz. Muhammed’in adlarından biri olan Ahmed, onun hakkında yazılan kitaplara verilerek Ahmediye olarak anılmıştır. “