Şaşaa Nedir?
Kelime Kökeni: Arapça
Parıltı, görkem, parlaklık.
Cümle İçinde Kullanımı:’Taşıdığı elbise onu çok şaşaalı göstermiş’.
Şaşaa Nedir?
Kelime Kökeni: Arapça
Parıltı, görkem, parlaklık.
Cümle İçinde Kullanımı:’Taşıdığı elbise onu çok şaşaalı göstermiş’.
Pay Nedir?
Kelime Yapısı: İsim
Birden fazla kişinin arasında bölüşülmesi gereken bir bütünden, her birine düşen bölüm, hisse. Eşit bölüm.
Cümle İçinde Kullanımı: ‘Bu işte herkesin emeği olduğu için gelir herkese pay edilecekti’.
Derbent nedir?
Kelime kökeni: Farsça eskimiş ve isimdir.
Geçit, sınırda olan küçük kale, boğaz, bariyer.
Dağ geçitlerine inşa edilen karakol yada karakol binası.
iki dağ arasındaki dar geçit.
Cümle içinde kullanımı:’Gittiğimiz gezide Osmanlı döneminde kullanılan derbent yapısını anlattılar.’
Dogmatik nedir?
Kelime kökeni: Fransızca sıfattır.
Deney bilgisini, deneye dayanan kanıtları hiçe sayarak, kabul etmeyerek kanılarını inanç öğretilerinden çıkaran, inaksal.
Felsefe ve din dogmalarının mantıksal ve sıralı bir yolla ortaya konuluşu.
Cümle içinde kullanımı:’Dogmatik düşünür Thales, bütün nesnelerin tek bir ana maddenin farklı biçimleri olduğunu belirtmiştir.’
Zuhur nedir?
Kelime kökeni: Arapça eskimiş ve isimdir.
meydana çıkma, görünme, belirme, baş gösterme, parıltı, gösteriş, oluşma, türeme.
Cümle içinde kullanımı:’Aniden zuhur olan şeylerden nefret eder korkarım.’
Refakat Nedir?
Kelime Kökeni: Arapça
Eşlik etmek, birlikte bulunmak, arkadaşlık etmek.
Cümle İçinde Kullanımı:’Hastane de yatmakta olan arkadaşı ondan kendine refakat etmesini istedi’.
İzzetinefis nedir?
Kelime kökeni: Arapça eskimiş ve birleşik isimdir.
Öz saygı, onur.
Kişinin kendisine verdiği değer, sevgi.
Cümle içinde kullanımı:’Bu meselelerde insanın kendine duyduğu izzetinefis çok önemli.’
Güzide nedir?
Kelime kökeni: Farsça eskimiş ve sıfattır.
Seçilmiş, seçkin, aydın, okumuş görmüş kişi, beğenilmiş.
Cümle içinde kullanımı:’İtalyanın en güzide mekanlarında rezerve edilmiş yemeğe davetliyiz.’
Muhtelif Nedir?
Kelime Kökeni: Arapça
Birbirini Tutmayan, zıt, çeşit çeşit, çeşitli, türlü.
Cümle İçinde Kullanımı: ‘Hayatta karşımıza bir çok muhtelif insan çıkar, bu insanlar iyi ve kötü olarak iki grupta yer almaktadır.’.
Taltif nedir?
Kelime kökeni: Arapça eskimiş ve isimdir.
Hoş davranarak ve iyilik yaparak gönül alma, kendini affettirme, lütfetmek, yumuşatmak.
Kişiyi zam, madalya, nişan gibi şeylerle ödüllendirmek.
Cümle içinde kullanımı:’Eşinin doğum gününü unuttuğu için kendini ona taltif ettirmek için sürpriz parti hazırlıyor.’