Kategori arşivi: Gündem

İnsomnia Nedir? 1

İnsomnia Nedir?

21. yüzyılın hastalığı olarak bilinen İnsomnia, uyku sorunu olarak ortaya çıkan ‘uyuyamama sendromu’dur. Uyku için uygun alan, zaman ve yeterli imkan bulunmasına rağmen uykuyu dalmakta sıkıntı yaşanması anlamına gelmektedir. İnsomnia sendromuna sahip kişiler gözlerini bir kaç dakikadan fazla kapatamamakla birlikte, kaliteli bir uyku düzenine sahip değillerdir.

İnsomnia Nedir? 2

İnsomnia çağımızın rahatsızlığı olarak bir çok kişide görülmektedir ve bu rahatsızlığa sebep olan etmenler arasında; stres, elektronik cihazlar, sorumluluklar, görev ve yükümlükler ve akıllı telefonlar tetiklemektedir.

Kaliteli bir uyku sürdüremeyen bu kişilerde görülen olumsuz etkiler konsantrasyon bozukluğu, motivasyon eksikliği, kaza eğilimin artması, endişe krizleri ve performans düşüklüğü ve depresyon belirtileri gözlenmektedir.

Bibliyofil ve Bibliyoman Nedir? 3

Bibliyofil ve Bibliyoman Nedir?

Kitaplara merak duyan ve ilgi duyan kişilere Fransızca da verilen iki isim vardır. Bibliyofil ve Bibliyoman, anlamca benzerlik gösterseler de aralarında ki bariz farklar nedeniyle birbirlerinden ayrılmaktadırlar.

Bibliyofil ve Bibliyoman Nedir? 4

Bibliyofil; bizdeki anlamıyla kitapsever manasına gelmektedir. Kitaplara karşı sevgisi ve ilgisi olan, kendi zevklerine uyan kitapları okuyan kitapseverler okuyup bitirdikleri kitapları başkalarıyla da paylaşmaktadır. Kitaplarını paylaşmaktan çekinmezler, çevresindeki kişilerinde okumasını ister. İmkanları oldukları sürece kitap alarak okurlar, bütçelerini zorlamazlar.

Bibliyoman; kitaplara olan aşırı ilginin hastalık boyutuna gelmesini manasına gelmektedir. Jargon olarak tanımlanırsa ‘kitap manyağı’ da adlandırılabilir. Yunanca ‘biblion’ kitap ve ‘mania’ hastalık’ kelimelerinin birleşmesi sonucunda oluşmuştur. Kitaplara duydukları yoğun ilgi yüzünden odalar dolusu kitapları olmasına rağmen paylaşımcı değillerdir.

Yeni çıkan kitapları edinmek, hangi kitabın ne zaman ve kim tarafından çıkarıldığını bilerek kitap dünyasına hakimdirler. Kitap ile ilgili olan hiç bir etkinliği kaçırmaz, kitap kokusuna ve kapaklarına tutkundurlar. Takıntılı bir şekilde kitap alırlar, sürekli kütüphaneye giderek sürekli okurlar.

İki tabir de kitapla ilgili olmasına rağmen, bibliyoman anksiyete gibi takıntılı bir duruma dönüştüğünde psikolojik bir rahatsızlığa dönüşmektedir…

Sankofa Nedir? 5

Sankofa Nedir?

Anlam olarak hayatta edindiğin tecrübeleri unutmaman gerektiği manasına gelen Sankofa, Afrika kıtasının batısında yer alan Gana’da konuşulan Twi diline has bir kelimedir.

Sankofa sözcüğü yumurtasını yanından ayırmayan ve hayatı boyunca taşıyan kuşla temsil edilmektedir.

Twi dilindeki tam manası ” Geri dön, bak, ara ve bul” manasına gelirken, tecrübelerini bir yumurta gibi özenle koru sakla, geçmişte edindiğin tecrübelerinden faydalan anlamına da gelmektedir.

Kelebek Etkisi Nedir? 6

Kelebek Etkisi Nedir?

Edward N. Lorenz ‘in ses getiren çalışmalarından biri olan Kaos teorisinin bir çıkarımı olan Kelebek etkisi, başlangıç verilerindeki küçük öngörülmez değişikliklerin büyük sonuçları doğurabilme durumuna verilen isimdir.

1972 yılında verdiği bir sunumda Edward N. Lorenz “Amazon Ormanları’nda bir kelebeğin kanat çırpması, ABD’de fırtına kopmasına neden olabilir. Farklı bir örnekle bu, bir kelebeğin kanat çırpması, dünyanın yarısını dolaşabilecek bir kasırganın oluşmasına neden olabilir” diyerek teorisini bir çok insanın önüne sunmuştur.

Henüz ispatlanmamış bir teori olarak kalan Kelebek etkisi, genel olarak küçük bir değişikliğin büyük etkileri olabileceği durumlarda kullanılan bir terim olarak günümüzde kullanılmaktır.

Kelebek Etkisi Nedir? 7

Hollwood sinemasında 2004 yılında aynı isimle vizyona giren Kelebek Etkisi, uzun bir süre tartışılan ve üstünde durulan bir konu olarak gündeme oturmuştur…

Beyni Ve Kalbi Olmayan Hayvan Nedir? 8

Beyni Ve Kalbi Olmayan Hayvan Nedir?

650 milyon yıldır türünü sürdürmeye devam eden Denizanalarının kalbi ve beyni yoktur.

Beyin yapısına sahip olmadan yaşamını sürdürebilen bir tür olan Denizanları, dünyanın en zehirli canlılarından birisidir. En tehlikeli olan türü ise Göçmen Denizanasıdır.

En çok ilgi uyandıran özellikleri ise etraflarına ışık saçmalarıdır. Kıyı kasabalarda yaşayan bir çok insan için korkulu rüyası haline gelen Denizanalarının en büyük olan cinsi ise ‘Aslan yelesi Denizanaları’dır.

Ölü olsalar bile toksin salgılamaya devam etmektedir. Kore, Japonya ve Çin de yiyecek olarak da tüketilmektedir…

Dünyanın Konuştuğu Anne; Krysa Davis Kimdir? 9

Dünyanın Konuştuğu Anne; Krysa Davis Kimdir?

Annelik her kadının tatmak isteyeci uhrevi bir mutluluktur elbette. 9 aylık zorlu bir hamilelik sürecinden sonra mükafatını, kollarına aldıkları bebekle taçlandıran annelerimiz başımızın tacıdır muhakkak.

Dünyanın Konuştuğu Anne; Krysa Davis Kimdir? 10

ABD de yaşayan bir annenin yaptığı fedakarlık sayesinde anneliğin nasıl da cennetin kapılarını araladığına bir kez daha şahit olduk.

Dünyanın konuştuğu Krysa Darvis (23) ve eşi Derek Lovett (26) çifti doktorlarından 18 haftalık hamileyken bebeklerinde ciddi bir doğum kusuru olduğunu öğrendiler. Bebeğin beyninin bir kısmı olmadan (anensafali) doğacağını ve isterlerse hamileliği sonlandırabileceklerini söylediler.

Anne Davis, doktorlara bebeğinin beyni haricinde diğer organların gelişip gelişmediğini sordu. Olumlu yanıt aldığında ise çoğu kadının kolaylıkla veremeyeceği zor bir karar vererek bebeğini doğurmak istedi.

Dünyanın Konuştuğu Anne; Krysa Davis Kimdir? 11

Eşiyle birlikte, bebeklerinin ölümle sonuçlanacak doğumu sonrasında organlarını bağışlayarak başka bebeklere umut olmayı seçtiler.

Doğum yapan Anne Davis’in bir kızı oldu ve Rylei ismini verdikleri bebekleri ancak 1 hafta yaşayabildi. Rylei’nin kalp kapakçıkları iki bebeğe nakledilirken, onların kurtulmasını sağladı. Akciğerleri ise bir araştırma vakfına bağışlandı…

14 Yıldır Bitkisel Hayatta Olan Kadın Doğum Yaptı! 12

14 Yıldır Bitkisel Hayatta Olan Kadın Doğum Yaptı!

Geçtiğimiz yılın son günlerinde gündeme bomba gibi düşen haber sağlık kuruluşlarının yakın takibe alınmasını sağladı.

ABD’nin Arizona eyaletine bağlı olan Phoenix kentinde meydana gelen olay, 14 yıldır bitkisel hayatta olan kadının doğum yapmasıyla gerçekleşti.

Hacienda HealthCare bakımevinde yatmakta olan kadının, boğulmaktan son anda kurtularak bitkisel hayata girdiği ve her saat başı bakımı yapıldığı biliniyordu.

İsmi açıklanmayan bitkisel hayattaki kadının odasından gelen inleme seslerini duyan görevliler, kontrol sırasında hastanın doğum yaptığına dair bir bildirimde bulundu.

14 Yıldır Bitkisel Hayatta Olan Kadın Doğum Yaptı! 14

29 Aralık da görevlilerin müdahalesiyle sağlıklı bir erkek bebek dünyaya getiren kadının hala bitkisel hayatta olduğu ve durumunun stabil olduğu kayıtlara geçildi.

Doğum olana kadar bitkisel hayattaki kadının hamile olduğunu fark etmedikleri ortaya çıkarken, olay üzerine Polisin tecavüz olasılığının üstünde durduğu Euronews’in haberinde açıklandı.

Olay hakkında tecavüz soruşturması açılırken, hastahane yönetiminden olaya ilişkin ” Oldukça sarsıcı olayla ilgili gerçekleri ortaya çıkarmak için polis ve tüm diğer birimlerle işbirliği yapmaya devam edeceğiz”açıklaması yapılırken, bakımevinin Ceo’su istifa ederek görevinden ayrıldı.

Tıbbı olarak savunmasız hastalara karşı cinsel suçun işlendiğine dair tüm erkek çalışanlara DNA testi yapıldığı alınan bilgiler arasında… 

Diyojen;Gölge Etme Başka İhsan İstemem'i Kime Söylemiştir? 15

Diyojen;Gölge Etme Başka İhsan İstemem’i Kime Söylemiştir?

Yunan kolonisi olan Karadeniz’in Sinope (Sinop) da MÖ 412 de doğduğu söylenen Diyojen, sürgün edilen babasıyla Yunanistan’a gitmiştir.

Hayatını mala mülke adamadan son derece fakir şekilde geçiren Diyojen, meşhur bir halk filozofudur.

Diyojen;Gölge Etme Başka İhsan İstemem'i Kime Söylemiştir? 16

Atisthenes’in doğaya uyumlu yaşama prensibine göre yaşayan Diyojen’in yattığı yan devrilmiş bir fıçısı, bir de su içtiği çanağı olduğu bilinmektedir.

Anlatılan rivayetlere göre bir gün eliyle çeşmeden su içen bir çocuk gördüğünde;’Bu çocuk bana fazladan malım olduğunu gösterdi’ diyerek fazlalık olarak gördüğü çanağını da atmıştır.

Eflatun’un Çılgın Sokrat olarak nitelendirdiği Diyojen son derece akıllı, bilge, esprili ve nükteli sözleriyle halk arasında sevilen bir şöhret halini almıştır.

Yine bir rivayete göre Büyük İskender’in kulağına kadar gitmiştir ve büyük zatı ziyaret etmek istemiştir.

Büyük İskenderin geldiğini gören halk yerlere kadar eğilip saygı gösterilerinde bulunurken, Diyojen yatık haldeki fıçısında güneşlenmeyi sürdürmüştür.

Tüm serveti üstünde ki bir parça çul çaput olan Diyojen, gelen Büyük İskender’e asla yalakalık yapmamış, hatta hiç rahatını bile bozmamıştırç.

Büyük İskender’in askerleri Diyojen’i yaptığı saygısızlıktan ötürü tartaklayıp dövmeye yeltendiklerinde onlara engel olur ve şöyle sorar.

“Dokunmayın. Herkes Büyük İskender geliyor diye ayağa kalkıp yerlere yatıyor. Sen neden ayağa kalkmıyorsun, yoksa sen İskender’i tanımıyor musun?”

Diyojen bu soru karşısında “Tanıyorum. İyi tanıyorum ve sizi de biliyorum” karşılığını verir.

Büyük İskender “O halde söyle bakalım kimim ben?”

Diyojen “Bendemin bendesisisin (esirimin esirisin)” cevabını vererek şaşırtır.

Atından inen Büyük İskender hem şaşırmış hem de sarsılmış olarak bir daha soru sorar.

“Ne demek bu?”

Diyojen “Sen toprak için adam öldürüyorsun, dünya benim esirim ve kölem. Halbuki bunlar benim değer vermediğim şeyler. Sen ise benim esirime köle olmuşsun. Kim kime ayağa kalkacak ?”

Kimseye minneti olmayan, dünya malın da gözü olmayan Diyojen’in büyük bir filozof olduğunu anlayan zengin bir ülkenin imparatoru olan İskender, ona “Dile benden ne dilersen” diyerek lütfetti.

Diyojen mayışmış haliyle güneşi işaret ederek, “Gölge etme başka ihsan (iyilik) istemem” der….

İnsanı Özgürleştiren Nedir? 17

İnsanı Özgürleştiren Nedir?

Özgürlük hem bedenen hem de manen elde edilmeyi arzulanılan bir durumdur esasen. Zorlama olmaksızın, koşulların kısıtlamasına aldırmadan, düşüncelerine ve davranışlarına verilen öz değerdir.

Bir diğer adıyla bilincin hürriyetidir.

Önemli düşünürlerimize özgürlüğün çıkış noktaları farklıdır, özel ve içseldir.

 

Camus; “Baş kaldırararak”

İbn Rüşd; “Vicdanlı olarak”

Sartre; “Eyleme geçerek”

Farabi; “Kalbine kulak vererek”

Aristo; “Düşünerek”

Platon; “Öğrenerek”

Nietzsche; “Kendin kalarak”  özgür kalınabileceğini savunmuştur.

Bir insanı özgürleştiren aklında hür, vicdanın da iyilik, bedeniyle haksızlığa karşı verdiği dirençtir.  Peki sizce, bir insanı özgür kılan nedir?

 

Haruki Murakami'nin Hayatından Kareler 18

Haruki Murakami’nin Hayatından Kareler

Japon yazar Haruki Murakami Türkiye de olduğu kadar Dünya ülkelerinde de çok okunan yazarlardan birisi. Yazdığı kitaplar ellinin üstünde dile çevrilirken, mütevazı bir hayat yaşayan Haruki Murakami’nin bilinmeyen yönlerine bir bakmaya ne dersiniz?

Bu yazımızda dünyaca ünlü yazar Haruki Murakami’nin yazarlıkla bağdaştıramayacağınız ilginç hayatından kareler bulacaksınız.

1.  Beyzbol maçı izlerken birden yazma fikrine kapılmıştır.

Haruki Murakami'nin Hayatından Kareler 19

1978 Nisanın da Jingu Stadyumdaki beyzbol maçını izlerken yazma isteğini kabardığını hissederek, hemen akşamınd roman yazmaya başlıyor.  Hatta bir röportajında bu konuyla alakalı “Nedenini bilmiyorum. Sanırım beyzbol maçı izlerken bir aydınlanma yaşadım” demiştir.

2. Caz Kulübü işletmeciliği yaptı.

Haruki Murakami'nin Hayatından Kareler 20

Her kitabında mutlaka müzik ile ilgili dokunuşlar bulunduran Haruki Murakami, yazarlığa başlamadan önce karısıyla birlikte bir caz bar işletti.  Barın ismi ise “Peter Cat” idi.

3. Çeviri yapmasına rağmen kendi kitaplarını asla çevirmedi. 

Haruki Murakami'nin Hayatından Kareler 21

Yıllar içinde başka kitapların çevirilerini yapan yazar, kendi kitaplarını çevirmeyi denememiştir.  İngilizceden Japonca çeviriler yapmasına karşın kendi eserlerini başka çevirmenlere emanet etmiştir.

4. İyi bir koşucu olarak sportif bir yazar 

Haruki Murakami'nin Hayatından Kareler 22

Her gün koşmaya özen gösteren yazar, her yıl mutlaka ultra maratona katılarak koşmaya devam ediyor.

5.  Haruki Muraki’nin hayatına dair en ilginç yönü ise kabusları!

Haruki Murakami'nin Hayatından Kareler 23

Yazarın yemek konulu rüyaları öyle tuhaf ve korkutucu ki, bir kaç sene devam eden bu kabuslar bir çok insan tarafından da biliniyor. Kabuslarında yılan etinden yapılma yemekler, içi panda dolu pilavlar, tırtıldan yapılma pastalar gibi değişik versiyonları varmış.