– Ağzının alabileceği kadar.
– Arka arkaya, aralıksız ve birbiri ardınca küfür.
Cümle içinde kullanımı: ” O kadar sinirlenmişti ki bir anda ağız dolusu küfürle bir başıma kalmıştı kulaklarım.”
– Ağzının alabileceği kadar.
– Arka arkaya, aralıksız ve birbiri ardınca küfür.
Cümle içinde kullanımı: ” O kadar sinirlenmişti ki bir anda ağız dolusu küfürle bir başıma kalmıştı kulaklarım.”
– Yalvarmak, yalvarırcasına istekte bulunmak.
– Hak etmeyen birine yüz suyu dökmek.
Cümle içinde kullanımı:” Bana lütfen ağız eğerek konuşma bu şekilde beni etkileyemezsin bunlar boş gereksiz yollar.”
– Birbiri ile bağlantısı olmayan, konu dışı, anlamsız, gereksiz sözler.
– Hızlı hızlı dile getirilen anlamsız, laf kalabalığı yapan sözler.
Cümle içinde kullanımı: ” Ne ağız kalabalığı yaptın be! Kafam ağrıdı artık sussan mı diyorum?”
– Bir kişiyi anlamsız sözlerle şaşırtmak.
– İlgisi alakası olmayan şeyler dile getirerek konuyu değiştirmeye çalışmak, asıl konudan uzaklaştırmak.
Cümle içinde kullanımı: ” Bu konu nasıl buraya geldi anlamış değilim ağız kalabalığına getirerek asıl konudan uzaklaştırmışlardı bizi.”
– Yediğin bir şeyi çok sevdikten sonra birine anlatırken kullanılan, çok leziz anlamında.
Cümle içinde kullanımı: ” O kadar güzel yemekler yapıyordu ki annesi tam olarak ağızlara layıktı.”
– Olağanüstü bir durumundan dolayı onun hakkında konuşulması.
– Dedikodularda laf olaraktan adının geçmesi.
Cümle içinde kullanımı: ” Ağızlara sakız olmuştu yaşadığı saçma sapan durumdan ardından herkesin dilinde o.”
– Doğruluğu hakkında şüphe duyulan bir konuda veya fikirde birkaç kişinin dile getirdiği şeyleri birbiriyle bağdaştırmak.
Cümle içinde kullanımı: ” Ortada dönen bu kumpas hakkında olay içinde olan herkesin ağızlarının uyması bizi daha çok şüpheye düşürüyor.”
– Sallayıp havadan sözlerle kendini yüceltmek.
– Yapmadığı veya yapamayacağı bir iş veya konuda yapmış gibi anlatmak.
– Yüksekten atarak kendini övmek.
Cümle içinde kullanımı: ” Bak geldi yine bizimki yine ağız satacak elaman arıyor.”
– Bir ortamdaki düzen, dirilik, canlılık, iyi durumda olma, kemaliafiyet, hoş olma ve rahatlık halinde kalma .
Cümle içinde kullanımı: ” Boş laf yapmayın artık ortamın ağzının tadı kaçacak yemin olsun.”
– Bir kişinin konuşmasından tam olmasa da yarım yamalak bilgi sahibi olmak.
– Bir bilgiyi başkasından dinleme yoluyla elde etmek.
Cümle içinde kullanımı: ” Karşısındaki ne söylerlerse söylesinler direk ağzından kapmayı beceriyor söylenenleri.”