– Açık, kesin ve dürüst bir biçimde konuşmaktan kaçınmak.
Cümle içinde kullanımı:” Bana bak bana! Yanıma geldiğinde ağzını yaya yaya konuşma artık!”
– Açık, kesin ve dürüst bir biçimde konuşmaktan kaçınmak.
Cümle içinde kullanımı:” Bana bak bana! Yanıma geldiğinde ağzını yaya yaya konuşma artık!”
– Ağlayacak duruma gelmek.
Cümle içinde kullanımı: ” Duyduğu yalanların arkasında yatan gerçekleri öğrenince bir anda ağlamaklı olarak konuşmaya başladı..”
– Sözlerle avutmak, oylamaya çalışmak.
– Çenesi titreyecek kadar soğukta dişlerini birbirine vurmak.
Cümle içinde kullanımı: ” Havanın soğuk olduğunu ağzının tamburası çalmasıyla anlaşılır oluyor.”
– Lezzetini anlayarak.
– Dirlik, rahatlık, düzen içinde.
Cümle içinde kullanımı: ” Bir ağız tadıyla yemeğimizi yiyemedik bugün ya.”
– Bir toplumdaki dirliksizlik, geçimsizlik, uyumsuzluk durumu.
Cümle içinde kullanımı: ” Başımıza gelen şu son olayların ardından ağız tatsızlığı geçmek bilmedi.”
– Etrafta kendinden alakasız olan her hangi konuda çok gereksiz şeyler konuşmak, dile getirmek.
Cümle içinde kullanımı: “Ağzı kavaf olan elbet bir gün bir yiğit tarafından lâl edilir bu böyle biline!”
– Karşısındakinin bildiği şeyleri ona çaktırmadan ustalıkla ondan bu bildiği gizli şeyleri elde etmek.
– Bir kaç düzenbazlık, ufak tefek kandırmacalarla karşısındakini oyuna getirip bildiği önemli bilgileri öğrenmek.
Cümle içinde kullanımı: ” O kadar usta bir yalancıydı ki ağzından laf çalmak çok zor işti bizim için.”
– Bir düşünceyi sık sık dile getirip söylemek.
– Bir sözü veya bir konuyu yineleyip durmak.
Cümle içinde kullanımı: ” Tam ya tam anladık konuyu ağzında sakız gibi çiğneme artık.”
– Eskiden yaptığı bir şeyi şuan tam tersini yapmak.
– Önceden dile getirdiği şeyin tam olarak zıt bir düşünceye sahip olmak.
Cümle içinde kullanımı: ” Her yaştan sonra ağzı değiştirmeye başlardı her insan buda işte büyümenin bir etkisiydi.”
– Bir kelime dahi edemeyecek kadar hasta olmak.
– Ortada olan herhangi bir sebepten ötürü hiç konuşmamak, susmak.
Cümle içinde kullanımı: ” Yaşı gelmişti galiba bey amcanın ardık ağzı, dil verecek takati kalmamıştı.”