Kelime Kökeni: Farsça-sıfat
– İz yapan
– Üzen
– Nişan vuran
– Yaralayan
– Damga vuran
Cümle içinde kullanımı: “Hayvanlarda dâğ-zen bırakan çiftçi kendi ahırını ayrı tutuyor.”
Kelime Kökeni: Farsça-sıfat
– İz yapan
– Üzen
– Nişan vuran
– Yaralayan
– Damga vuran
Cümle içinde kullanımı: “Hayvanlarda dâğ-zen bırakan çiftçi kendi ahırını ayrı tutuyor.”
Kelime Kökeni: Arapça-cerh
– Çürüten
– Yaralayan
– Yara açan
Cümle içinde kullanımı: “Cârih bir ruh önüne kattıkları üzmek ve hırpalamak için yaşar, sen ne için yaşadığını biliyor musun?”
Kelime Kökeni: Arapça
– Yaralayan, azgın, kudurmuş, ısıran hayvan
– Kuduz, azmış, yırtıcı
Cümle içinde kullanımı: “Akur köpekler gibi etrafımı saran akrabalarımın istediği şey etim değil mirasım. “