Kelime Kökeni: Farsça
– Karmakarışık
– Altı üstüne getirilmiş
– Çok karışık
– Düzensiz
– Darmadağın
Cümle içinde kullanımı: “Berhem-zede durumlar için aciliyeti mühim kararlar almak gerekir.”
Kelime Kökeni: Farsça
– Karmakarışık
– Altı üstüne getirilmiş
– Çok karışık
– Düzensiz
– Darmadağın
Cümle içinde kullanımı: “Berhem-zede durumlar için aciliyeti mühim kararlar almak gerekir.”
Kelime Kökeni: Zarf
– Ateş gibi
– Alev alev
– Karmakarışık, alaca bulaca, renk bakımından karışık
Cümle içinde kullanımı: ” Binayı saran parlak kırmızılıklar alaz alaz dalgalanıyor etrafa görülmedik bir ışık yayıyordu.”
Kelime Kökeni: Arapça-hılt çoğul biçimi
– Karışmış olanlar
– İnsan bedeninde var olduğu öne sürülen dört unsur
– Vücut sıvıları
– Meyvesi boz renkli ufak kıtalı, kumlu lezzetsiz olan yabani armut, dağ armudu, çakal armudu, ahladî
– Karmakarışık, pek karışık