Kelime Kökeni: Farsça-ad
– Dost karşıtı
– Hasım
– Yağı
– Oyun veya dava da karşı taraf
– Husumet eden
Cümle içinde kullanımı: “Düşman en azından yüzüne gülüp arkandan vurmaz sen asıl dost dediğin kişilere dikkat et.”
Kelime Kökeni: Farsça-ad
– Dost karşıtı
– Hasım
– Yağı
– Oyun veya dava da karşı taraf
– Husumet eden
Cümle içinde kullanımı: “Düşman en azından yüzüne gülüp arkandan vurmaz sen asıl dost dediğin kişilere dikkat et.”
Kelime Kökeni: Farsça
– Hasım, düşman
– İçten pazarlıklı
– Herkesin kötülüğünü isteyen kimse
– Kötü yürekli
– Düşmanlık eden
Cümle içinde kullanımı: “Arabalar içinde mutlaka bir bed-hâh eden bulunur fitne katar ortalığa.”
Kelime Kökeni: Arapça- aduvv
– Düşman, hasım, husumet eden
Cümle içinde kullanımı: “Kurtuluş savaşında dört bir yanı adüv kaplamış olsa da aziz milletimin gönlünde daima bağımsızlık yeşeriyordu.”