Kelime Kökeni: Farsça-ad
– Kıvrım
– Büklüm
– Dönemeç
– Turra
Cümle içinde kullanımı: “İç içe çîn etmiş dertlerin ümidi sevgi vaadi aşktır arkadaş.”
Kelime Kökeni: Farsça-ad
– Kıvrım
– Büklüm
– Dönemeç
– Turra
Cümle içinde kullanımı: “İç içe çîn etmiş dertlerin ümidi sevgi vaadi aşktır arkadaş.”
Kelime Kökeni: Ad-sıfat
– Gerçek
– Sahih
– Sadık
– Doğru
– Sert madenlere vurulunca çıkan ses
– Hakikat
– Yalan içermeyen
Cümle içinde kullanımı: “Kulaklarımızdaki çın sesine aldırış etmeden ileriye doğru yürüdük.”
Kelime Kökeni: Arapça-ad
– Ecinni
– İnsandan farklı olarak görünmeyen bir cins yaratı
– Zeki ve uyanık kimse
– Kavrayışlı kimse
Cümle içinde kullanımı: “Söylediklerinizi anlayacak kapasitede cin gibi bir kadındır.”