Kelime Kökeni: Farsça-sıfat
– Cilve
– Naz
– İşve
– Eda
– Şımarıklık
Cümle içinde kullanımı: “Sözleri tatlı, gözleri ışıklı yürüyüşü dilâl dilber sanma dünya sana mirastır!”
Kelime Kökeni: Farsça-sıfat
– Cilve
– Naz
– İşve
– Eda
– Şımarıklık
Cümle içinde kullanımı: “Sözleri tatlı, gözleri ışıklı yürüyüşü dilâl dilber sanma dünya sana mirastır!”
Kelime Kökeni: Arapça-ad
– Cilve
– Naz
– İşve
– Göze hoş görünen durum
– Eda
– Şımarıklık
Cümle içinde kullanımı: “Gönlümün yarısını delâl bir güzele kaptırdım hakkımda hayırlısı bundan sonra.”
Kelime Kökeni: Arapça-ad
– Görünme
– Tecellî
– Eda
– Naz
– Arifin gönlünde parlayan ilahi nur
– Kırıtma
– Şımarıklık
– Münteşir olmak
Cümle içinde kullanımı: “Nazı öldürür cilvesiyle süründürür cinste bir kadındı.”