Kelime Kökeni: Farsça-ad
– Bön
– Avanak
– Aptal
– Et kafalı
– Alık
– Ahmak
– Aldatılabilen
Cümle içinde kullanımı: “Kalabalığın içerisinde kendisini dinleyecek bir enâyi bulur.”
Kelime Kökeni: Farsça-ad
– Bön
– Avanak
– Aptal
– Et kafalı
– Alık
– Ahmak
– Aldatılabilen
Cümle içinde kullanımı: “Kalabalığın içerisinde kendisini dinleyecek bir enâyi bulur.”
Kelime Kökeni: Sıfat
– Avanak
– Ahmak
– Budala
– Şaşkın
– Aptal
– Saf
– Safdil
Cümle içinde kullanımı: “Mevzu biraz karanlık noktalara gittiğinde bön gibi tavırlar sergilemekten pek hoşlanır.”
Kelime Kökeni: Arapça-belâgat
– Bön
– Ahmak
– Budala
– Akılsız
– Avanak
– Saf
– Saftirik
Cümle içinde kullanımı: “İnsanın belîd olanından değil sinsi davranıp arkadan iş çevireninden korkacaksın.”
Kelime Kökeni: Arapça-humk, ahmakan çoğul biçimi
– Zekası gelişmemiş olan, sersem, bön, şaşkın, aptal, budala, aklını kullanamayan kimse
Cümle içinde kullanımı: ” Ahmak ahmak konuşma sana derdimi anlatıyorum sen alay ediyorsun. “