Kelime Kökeni: Farsça-sıfat
– Bilezik
– Kadınların kollarına taktığı süs eşyası
– Halka
Cümle içinde kullanımı: “Yeni gelinin kolları direkselerine kadar ebrencenle doluydu.”
Kelime Kökeni: Farsça-sıfat
– Bilezik
– Kadınların kollarına taktığı süs eşyası
– Halka
Cümle içinde kullanımı: “Yeni gelinin kolları direkselerine kadar ebrencenle doluydu.”
Kelime Kökeni: Farsça-ad
– Bilezik
– Bileklik
– Bir mecliste baş köşe
– Savaşta ele takılan demir eldiven
– Demir eldiven
Cümle içinde kullanımı: “Dest-vâne giymiş ellerden korkuyorsun da inançlı olandan mı korkmuyorsun?”
Kelime Kökeni: Ad
– Kadınların altın, gümüş, elmastan süs için bileklerine taktıkları halka
– Sivâr
– Mi’sam
– Koyunun ağzına konulan yekpare delikli taş
– Taş halka
– Topun kalın çemberi
– Kelepçe
– Geniş halka
– Bileklik
Cümle içinde kullanımı: “İncecik beyaz kolları altın bileziklerle süslüyken gözlerine neden bu keder yerleşiyor?”