Kelime Kökeni: Ad
– Damın saçağı altına gelen aralık yer
– Damla saymaya yarayan küçük şişe
– Oluklu bölüm
Cümle içinde kullanımı: “Damlalık kullanarak ilaçlarını aksatmadan gözüne damlatmalısın.”
Damla Damla Nedir?
Kelime Kökeni: Zarf
– Azar azar
– Katre katre
– Yavaş yavaş
– Az az
Cümle içinde kullanımı: “Damla damla tükendiğimi görüp de sustun değil mi?”
Damlacık Nedir?
Kelime Kökeni: Ad
– Gud
– Damla hastalığı
– Gut hastalığı
– Nikris
Cümle içinde kullanımı: “Damlacık hastalığı eklemlerde şişlikle başlar iltihabı vücuda yayılır.”
Damla Nedir?
Kelime Kökeni: Ad
– Bir mayiden bir küçük küre teşkil edip düşen miktar
– Katre
– Damla ile akıtılan ilaç
– Küçük miktar
– Küçük miktar su
Cümle içinde kullanımı: “Damla damla düşen suyun temizliğinden eminim de ruhunu bilemem”
Dâmi’a Nedir?
Kelime Kökeni: Arapça-ad
– Yavaş yavaş kan sızan yara
– Damla damla kan sızan yara
– Kan sızdıran yaran
Cümle içinde kullanımı: “İçerimdeki dâmi’a kıpkırmızı, bir gör nasıl sızlar.”
Dâmî Nedir?
Kelime Kökeni: Farsça-ad
– Avcı
– Tuzakçı
– Avı kendine iş edinen kimse
Cümle içinde kullanımı: “Ormanların kralı gibi davranan dâmî, elinde tüfeğiyle çevresine korku salıyor.”
Damgalı Nedir?
Kelime Kökeni: Sıfat
– Damgalanmış
– Damgası olan
– Suç yüklenmiş olan
Cümle içinde kullanımı: “Kıyafetin üzerindeki damgalı lekeyi gördün dimi.”
Damgalamak Nedir?
– Bir nesnenin üzerine damga vurmak
– Damga ile iz koymak
– Birine suç yüklemek
– Nitelik yüklemek
Cümle içinde kullanımı: “Böylesi büyük bir utancı başka birinin üstüne damgalamak hoş mu sence?”
Dâm-gâh Nedir?
Kelime Kökeni: Farsça-ad
– Tehlikeli yer
– Tuzak kurulan yer
– Tuzak kurulan bölge
Cümle içinde kullanımı: “Kalbinde kurduğun dâm-gâh beni bin parçaya ayıracak.”
Damga Nedir?
Kelime Kökeni: Ad
– Bir nesnenin üzerine bir nişan bir alamet basmak üzere boya ile veya kızgın demir olarak kullanılan mühür
– Bir kimsenin adını kötüye çıkaran durum
– İşaret
– Yüz kızartan durum
Cümle içinde kullanımı: “Alnımıza vurulan bu damga nasıl silinecek bilmiyorum.”