Kelime Kökeni: Farsça-ad
– Bilgin
– Bilgili
– Alim
– Tanzimat öncesinde kadıların yanında mesleki eğitim yapan kimse
– İlim sahibi
Cümle içinde kullanımı: “Dâniş-mend sözünü dinle, kulak ver bu hayatın özüne.”
Kelime Kökeni: Farsça-ad
– Bilgin
– Bilgili
– Alim
– Tanzimat öncesinde kadıların yanında mesleki eğitim yapan kimse
– İlim sahibi
Cümle içinde kullanımı: “Dâniş-mend sözünü dinle, kulak ver bu hayatın özüne.”
Kelime Kökeni: Farsça-ad
– Alim
– Bilgin
– Bilen
– Bilgili
– Bilici
Cümle içinde kullanımı: “Dâniş-ger olsan neye fayda, dünyanın sırrını ölüm örter.”
Kelime Kökeni: Farsça-ad
– Mektep
– Üniversite
– Okul
Cümle içinde kullanımı: “Dâniş-gede eğitimini tastamam yapmadan büyüklerinin karşına çıkma.”
Kelime Kökeni: Farsça-ad
– Okul
– Medrese
– Mektep
– Ekol
Cümle içinde kullanımı: “Talebelerini yanında toplayan muallime hanım Dâniş-gâh da kaldı.”
Kelime Kökeni: Farsça-ad
– Bilgi
– İlim
– Malumat
– Bilim
Cümle içinde kullanımı: “Dâniş etmeden sorgulamadan hemen kabul etmeyin.”
Kelime Kökeni: Arapça-devânik
– Akçe
– Para
– Bir dirhemin dörtte biri
– Bir dirhemin altıda biri
– Gümüş para
– Nakit
Cümle içinde kullanımı: “Cüzdanın da dânik varsa yersin yoksa elin ağzına bakarsın.”
Kelime Kökeni: Ad
– Fakih
– Danışılan kimse
– Bilge kişi
– Kendisine danışılan kimse
– Müşavir
– Bilgin
Cümle içinde kullanımı: “Danışmandan akıl almadan karar vermeyin biraz bekleyin.”
–
– İstişare etmek
– Görüşünü sormak
– Bir iş hakkında düşüncelerini sormak
– Meşveret etmek
– Müracaat etmek
Cümle içinde kullanımı: “Öyle kimseye danışmadan sormadan ne yaptığını sanıyorsun.”
Kelime Kökeni: Ad
– Danışma
– İstişare
– Fikir alış verişi
– Tanıdık kimse
– Bildik
– Muvazaa
– Konsültasyon
Cümle içinde kullanımı: “İkimiz arasındaki sorun danışık dövüş gibi bir mesele.”
Kelime Kökeni: Sıfat
– Terbiyesiz
– Kaba
– Düşüncesiz
– Akılsız
Cümle içinde kullanımı: “Çevremde çok fazla dangalak olduğundan kendimi de geri zekalı gibi hissediyorum.”