Kelime Kökeni: Zarf,sıfat
– Kılıcını çekerek
– Yalın kılıç
– Gönüllü asker
– Fedai
– Kılıçlı olarak
Cümle içinde kullanımı: “Onca insan arasında dalkılıç biri mutlaka çıkacaktır.”
Kelime Kökeni: Zarf,sıfat
– Kılıcını çekerek
– Yalın kılıç
– Gönüllü asker
– Fedai
– Kılıçlı olarak
Cümle içinde kullanımı: “Onca insan arasında dalkılıç biri mutlaka çıkacaktır.”
Kelime Kökeni: Ad
– Soytarılık
– Şaklabanlık
– Yalakalık
– Yağcılık
– Yaranmaya çalışan kimse
– Maskaralık
Cümle içinde kullanımı: “Gönül işlerinde dalkavukluk olmaz, duyguların abartısı yada sahtesi yüzsüzlüktür.”
Kelime Kökeni: Ad
– Soytarılık yapan kimse
– Şaklaban
– Yağcı
– Yalaka
– Sırnaşık
– Arsız
– Herkesi güldüren
Cümle içinde kullanımı: “Hayatta dalkavuk olan insanların hep kazandığını dürüst olanlarınsa hep üzüldüğünü gördüm.”
– Seçmek
– İki şeyin birbirinden farkı için belirti komak
Cümle içinde kullanımı: “İki ağacın arasından dalkamak mümkün mü acaba?”
Kelime Kökeni: Zarf
– Güpegündüz
– Gündüz vakti
– Ortalık iyice aydınlıkken
– İyice gündüzken
Cümle içinde kullanımı: “Adın ne zaman hatırama düşse tüm karanlıklarım dalgündüz bir seyre dalıyor.”
Kelime Kökeni: Sıfat
– Dalmış
– Kendinden geçmiş
– Aklı başında olmayan
– Unutkan
– Dikkatini toplayamayan
– Düşüncelere dalan
Cümle içinde kullanımı: “Yürürken kafasını dalgınca sallıyor, kendi kendine konuşuyordu.”
Kelime Kökeni: Sıfat
– Yeni yetme
– Taze
– İnce ve uzun fidan gibi boy
– Yeni fidan
– Toy
Cümle içinde kullanımı: “Dalfidan gibi gencecik bir çocuğu böylesi çirkin bir iftirayla nasıl suçlarsın.”
Kelime Kökeni: Ad
– Sarıksız fes
– Sarığı olmayan fes
– Üstünde sarık bulunmayan fes
Cümle içinde kullanımı: “Genç delikanlının takmış olduğu dalfes yamuk duruyordu.”
Kelime Kökeni: Ad
– Yatırma
– Toprağın içine yatırma
– Ağaç veya bağ kütüğü dallarının ayrıca kökleşmek üzere toprağın içine yatırılma yöntemi
– Cam ve seramikten yapılma kulplu kap
– Dalın köklenmesi için toprağa gömme
Cümle içinde kullanımı: “Zeytin fidanlarının daldırma yöntemiyle toprağa dikilmesi sağlandı.”
Kelime Kökeni: Zarf
– Peş peşe
– Arka arkaya
– Birbiri ardına
Cümle içinde kullanımı: “Daldalan yükleri kaldırmak yerine arkana atıp duruyorsun.”