Kelime Kökeni: Arapça-ad
– Mezara koyma
– Toprağa gömme
– Ölüyü gömme
– Toprağa koyma
Cümle içinde kullanımı: “Yarın cenaze töreni ve defin işlemleri yapılacak o yüzden bu günden gelmenizi rica ederim.”
Kelime Kökeni: Arapça-ad
– Mezara koyma
– Toprağa gömme
– Ölüyü gömme
– Toprağa koyma
Cümle içinde kullanımı: “Yarın cenaze töreni ve defin işlemleri yapılacak o yüzden bu günden gelmenizi rica ederim.”
Kelime Kökeni: Arapça-ad
– Yan yaraf
– Yan yüz
– Yazma kitaplarda cildin her iki dış kapağı
– Yüz
– Yan
Cümle içinde kullanımı: “Gözlerini bunca yıl deffe kapaklarında bozduğunu unuttun galiba.”
işini iyi bilen ve uyanık kişiler çıkar sağlayacağı kişileri, yerleri iyi bilir anlamına gelir.
Cümle içinde kullanımı: ” Satıcılar müşterilerini iyi bilir tıpkı arı bal alacak çiçeği bilir gibi.”
Kelime Kökeni: Arapça-sıfat
– Tef çalan
– Tef çalan kimseye verilen isim
Cümle içinde kullanımı: “Bizim köyde şimdilerde rahmetli olan bir deffâf vardı, düğünlerin tek eğlencesiydi.”
– Annesi hayatta olan çocuğun bakımlı, temiz ve giyimi iyi olduğu , annesi hayatta olmayan çocuğun ise bakımlı, temiz ve giyimi iyi olmadığı anlamına gelir.
Cümle içinde kullanımı: ” Öksüz çocuğun kıyafetleri çok eskiydi , ne demişler analı kuzu, kınalı kuzu.”
– Karşısındaki kişinin gücünü taktir edip , kendi güçsüzlüğünü kabullenen kişiye kötülük etmek mertliğe sığmaz anlamına gelir.
Cümle içinde kullanımı: ” Öğretmenimiz kendisinden özür dileyen öğrencisini affetti , ne de olsa aman diyene kılıç kalkmaz.”
– Ağır hastalığı olan veya çok derdi olan kimsenin zengin ve varlıklı olmasının bir işe yaramayacağı anlamına gelir.
Cümle içinde kullanımı: ” Zengin ve varlıklı birisiydi ama hastalığına bir çare bulunamıyordu , ne demişler altın leğenin kan kusana ne faydası var? “
– Başından savmak
– Ortadan kaldırmak
– Kovmak
– Bir adamı zorla işten çıkarmak
– Baştan savmak
– Defetmek
– Savuşturmak
– İstenmeyen birini uzaklaştırmak
– Geçirmek
Cümle içinde kullanımı: “Başındaki bütün zorbaları def etmek istiyorsan öncelikle hayır demeyi öğrenmelisin.”
– Herhangi bir şeyin kıymetini ancak o şeyden iyi anlayan kişiler bilir anlamına gelir.
Cümle içinde kullanımı: ” Bu işte Zehra daha iyi olduğu için ona sormalısınız, ne de olsa altının kıymetini sarraf bilir.”
– Parası olmayan kişilerin zorlukların üstesinden gelemeyeceği, parası olan kişilerin ise her kapıyı açabileceği ve her zorluğun üstesinden gelebileceği anlamına gelir.
Cümle içinde kullanımı: ” İşlerimi yoluna sokabilmem için para yardımı aldım , arkadaşım altın anahtar her kapıyı açar dedi.”