Kelime Kökeni: Arapça-desîse+Farsça-kâr
– Oyuncu
– Hileci
– Hile eden
– Hile yapan
– Hile karıştıran
– Oyun oynayan
Cümle içinde kullanımı: “Desîse-kâr hallerinden vazgeçmeli gerçeklerin ışığına yönelmelisin.”
Kelime Kökeni: Arapça-desîse+Farsça-kâr
– Oyuncu
– Hileci
– Hile eden
– Hile yapan
– Hile karıştıran
– Oyun oynayan
Cümle içinde kullanımı: “Desîse-kâr hallerinden vazgeçmeli gerçeklerin ışığına yönelmelisin.”
Kelime Kökeni: Arapça-ad
– Gizli oyun
– Dolap
– Hile
– Oyun
– Entrika
– Aldatma
– Dalavere
– Yalanla dolanla görülen gizli iş
Cümle içinde kullanımı: “Bu işin altından bir desîse çıkacak ama hadi hayırlısı.”
Kelime Kökeni: Arapça-ad
– Hileler
– Oyunlar
– El altından yapılan işler
– Entrikalar
– Aldatmak içi kurulan düzen
Cümle içinde kullanımı: “Sizi bataklığın içine çekecek desâ’isten uzak durunuz evladım.”
Kelime Kökeni: Farsça-sıfat
– Terzi
– Dikiş ile yiv yapan
– Dikişçi
– Terzihane
Cümle içinde kullanımı: “Derzî elindeki kumaşları heba etmeden giysiler dikmelidir. “
Kelime Kökeni: Farsça-ad
– İğne
– Metal araç
– Şırınga
– Uzun ucu sivri parça
Cümle içinde kullanımı: “Hemşirenin elindeki derzen o kadar büyük görünüyordu ki korkmadan edemedim.”
Kelime Kökeni: Arapça-çoğul biçimi dürûz
– Kuru duvarın taşları aralarındaki yarıkları harçla doldurup malanın ucuyla çizikler çekmek işi
– Yiv
– Dikiş
– Delik
– Küçük açıklık
Cümle içinde kullanımı: “Duvarlardaki delikleri derz etmeden inşaatı bitiremeyiz.”
Kelime Kökeni: Farsça-sıfat
– Dilenci
– Geçimini dilenerek sağlayan kimse
– Arsızca bir şey isteyen
Cümle içinde kullanımı: “Deryûze-ger gibi bir dilim ekmeğe muhtaç kalmışsın hala yardım etmek istiyorsun.”
Kelime Kökeni: Farsça-sıfat
– Dilencilik
– Dilenci olma durumu
– Israrla ve arsızca bir şey isteyen
Cümle içinde kullanımı: ” Sevginin deryûze olanı makbul olsaydı emin ol hatırlanırdın.”
Kelime Kökeni: Farsça-sıfat
– Çok içki içen
– Çok alkol içen
Cümle içinde kullanımı: “Cebindeki son kuruşla zıkkımlanan Deryâ-nûş birinden hayır gelmez.”
Kelime Kökeni: Farsça-deryâ+Arapça-misâl
– Deniz gibi
– Denizi andıran
– Denize benzeyen
– Deniz gibi olan
Cümle içinde kullanımı: “Deryâ-misâli mavisinde huzur aradığım, bırak rüzgara eş olalım.”