Kelime Kökeni: Arapça-ad
– Suçlu
– Kabahatli
– Cürüm
– Yalancı
– Mücrim
– Cürüm işlemiş kimse
Cümle içinde kullanımı: “Dilerim kalbinin bir köşesinde esîm hissetmeksizin yaşamaya devam edebiliyorsundur.”
Kelime Kökeni: Arapça-ad
– Suçlu
– Kabahatli
– Cürüm
– Yalancı
– Mücrim
– Cürüm işlemiş kimse
Cümle içinde kullanımı: “Dilerim kalbinin bir köşesinde esîm hissetmeksizin yaşamaya devam edebiliyorsundur.”
Kelime Kökeni: Ad
– Büyük birader
– Büyük kardeş
– İlaç yapmak
– Yarı yanmış odun
– Büyük erkek kardeş
Cümle içinde kullanımı: “Masonlar birbirlerine esi diyerek seslenir hürmet sözcüğüdür.”
Kelime Kökeni: Arapça-çoğul ad
– Cömert kimseler
– Sahiler
– Cömertler
– Bonkörler
– Cimri olmayanlar
Cümle içinde kullanımı: “Eşraftan eshiyâ kimselerin köyümüze geleceği söylendi.”
Kelime Kökeni: Arapça-sıfat
– Çok kolay
– Asan
– Daha kolay
– Zor karşıtı
– Çok basit
Cümle içinde kullanımı: “İyilik eshel bir zanaattır, kötülük basit ve eğlencelidir.”
Kelime Kökeni: Arapça-çoğul ad
– Seherler
– Seher vakitleri
– Evvelki vakitler
– Tan ağartıları
Cümle içinde kullanımı: “Yarından sonraki tüm eshâr vakitlerini seninle birlikte omuz omuza geçirmek istiyorum.”
Kelime Kökeni: Arapça-çoğul ad
– Sehimler
– Paylar
– İrat hisseleri
– Üçüncü Sultan Mustafa zamanında çıkarılan borç senetleri
– Oklar
– Düşergeler
– Bölümler
Cümle içinde kullanımı: “Babadan kalma eshâmları ödemediği sürece boğazı dardan kurtulmayacak.”
Kelime Kökeni: Arapça-sıfat
– Renk renk
– Türlü türlü
– Çok cömert
– Pek merhametli
– Eli açık kimse
– Rengarenk
– Çeşitli renkleri olan
Cümle içinde kullanımı: “Ebru sanatının güzelliğini eshâ inceliğinden anlar bakmaya doyamazsın.”
Kelime Kökeni: Farsça-ad
– Beyaz
– Ak
– Siyah karşıtı
– Kar rengi
Cümle içinde kullanımı: “Esfîd rüyalarında masum meleklerin sana cenneti göstermesi dileğiyle.”
Kelime Kökeni: Arapça-ad
– Bayağılık
– Adilik
– Alçaklık
– Aşağılık
– Niteliksiz
– Vasıfsız
Kelime Kökeni: “Esfeliyyet derecesindeki konuşmalarınızı duymamış gibi yapacağım.”
Kelime Kökeni: Arapça-sıfat
– En aşağı
– Alçak
– Bayağı
– En sefil
– En aşağı
– En fena
– Yoksul
Cümle içinde kullanımı: “Mahkumun cebinde kuruş olmadığı esfel halinden belli.”