Bir “Gezi yazısı” genellikle 2013 yılında Türkiye’de gerçekleşen Gezi Parkı protestoları ve sonrasında yaşanan olaylarla ilgili bir deneme veya analiz içerir. Bu tür yazılar genellikle protestoların nedenlerini, katılımcıların motivasyonlarını, polis müdahalesini, medyanın rolünü, hükümetin tepkisini ve genel olarak toplumda yarattığı etkileri inceler. Genellikle kişisel deneyimlerle veya gözlemlerle desteklenirler ve protestoların sosyal, siyasi ve kültürel bağlamlarını değerlendirirler.

Bir Gezi yazısının temel özellikleri şunlar olabilir:

1. Derinlikli Analiz: Olayları sadece yüzeyde değil, aynı zamanda kökenlerinde ve sonuçlarında analiz eder.
2. Öznel Deneyimler: Yazarın protestolara katılımı veya olayları gözlemleyen biri olarak kişisel deneyimlerine dayanır.
3. Toplumsal ve Siyasi Bağlam: Olayları toplumun ve siyasi ortamın genel bağlamı içinde ele alır. Bu, Türkiye’nin o dönemdeki siyasi atmosferi, hükümet politikaları ve toplumun genel durumu gibi unsurları içerebilir.
4. Eleştirel Yaklaşım: Olayları eleştirel bir bakış açısıyla inceler ve farklı perspektifleri değerlendirir.
5. Görsel ve Anlatısal Ayrıntılar: Görsel imgeler ve detaylı anlatımlar aracılığıyla olayların atmosferini ve duygusal etkilerini aktarır.
6. Sosyal Medya ve İnternetin Rolü: Gezi protestoları, sosyal medyanın ve internetin Türkiye’deki etkisini büyük ölçüde yansıtan bir olaydı. Bu nedenle, Gezi yazıları genellikle sosyal medyanın ve dijital iletişimin protestolar üzerindeki etkilerini de ele alır.
7. Çeşitli Bakış Açıları: Farklı toplumsal grupların, siyasi görüşlerin ve medya organlarının Gezi olaylarına yaklaşımlarını değerlendirir.
8. İfade Özgürlüğü ve Demokrasi: Genellikle Gezi olaylarının ifade özgürlüğü, demokrasi ve insan hakları gibi genel konularla ilişkilendirilmesi ve bu kavramların nasıl etkilendiğine dair bir analiz sunar.

Bu özellikler, bir Gezi yazısının genel özelliklerini oluşturabilir, ancak her yazı farklı olabilir ve yazarın yaklaşımı ve odaklandığı konulara bağlı olarak değişebilir.