Kelime Kökeni: Arapça-ad
– Alım satım sonunda tellala ödenen ücret
– Tellal ücreti
Cümle içinde kullanımı: “Önce dellâliye parasını ver ondan sonra hellalleşirsiniz.”
Kelime Kökeni: Arapça-ad
– Alım satım sonunda tellala ödenen ücret
– Tellal ücreti
Cümle içinde kullanımı: “Önce dellâliye parasını ver ondan sonra hellalleşirsiniz.”
Kelime Kökeni: Arapça-ad
– Kadın ve erkek arasında arabuluculuk yapan kadın
– Erkekle kadın arasında aracılık yapan kimse
Cümle içinde kullanımı: “Eskiden iki kişi arasındaki evlililer dellâle ile ayarlanır, aileler tanışırdı.”
Kelime Kökeni: Arapça-ad
– Dünyanın ebedi olduğuna inanan felsefe
– Materyalizm
– Yalnızca maddenin varlığını kabul eden felsefi görüş
– Maddecilik
– Özdekçilik
Cümle içinde kullanımı: “Dehriyye görüşüne göre ruh ve ahiret gibi olgular olmadığı gibi Tanrı inancı da yoktur.”
Kelime Kökeni: Farsça-ad
– Tanrı aşkını işleyen şiir
– Mesnevi türünde yazılmış bir şiir
Cümle içinde kullanımı: “Dehnâme, Azerbaycan edebiyatında yer alan bir eser olup Şah İsmail Hatayi tarafından yazılmıştır.”
Kelime Kökeni: Arapça-sıfat
– Daldan dala konan
– Hercai
-Vefasız
– Gelgeç
– Yeltek
– Aşkta değişken
Cümle içinde kullanımı: “Ayrılığı kabullendim Deh-dile, sen ki tutamadığım rüzgarım ayılamadığım baharımsın.”
Kelime Kökeni: Zarf
– Gelişigüzel yerde
– Her yerde
– Kolay kolay
– Her zaman
– Kolayca
– Kolay bir yoldan
Cümle içinde kullanımı: “Yarın akşama kadar uyuyunca değmede keyfime olacak.”
Kelime Kökeni: Ad-sıfat
– Olur olmaz
– Sıradan
– Rastgele
– Her kim
– Her ne olursa
– Her
– Cümle
– Hep
– Seçkin
– Seçilmiş
– Beğenilmiş
– Değmek
– Değmek eylemi
– Ayar
– Yankesici
– El çabukluğuyla para çarpan
– Gelişigüzel
– Seçme
Cümle içinde kullanımı: “Değme gönül değme, yaralarım aşktandır aşktan.”
Kelime Kökeni: Ad
– Emlak işi yapan kimse
– Genel arazilerin alım satım işlerinin yapıldığı vergi işlerinin düzenlendiği devlet dairesi
– Osmanlı döneminde toprak kayıtlarının bulunduğu ana defterlerin ve işlemlerin yapıldığı daire
Cümle içinde kullanımı: “Rahmetli büyük dedemiz defter-hâne de çalışan hali vakti yerinde bir paşaymış.”
Kelime Kökeni: Arapça-ad
– Yere gömülmüş mal veya para
– Pek kıymetli veya bilgili adam veya mal
– Gömü
– Kıymetli eşya
Cümle içinde kullanımı: “Gerçek defîne kibirden uzakta, samimiyetin altındadır.”
Kelime Kökeni: Arapça-ad
– Yan yaraf
– Yan yüz
– Yazma kitaplarda cildin her iki dış kapağı
– Yüz
– Yan
Cümle içinde kullanımı: “Gözlerini bunca yıl deffe kapaklarında bozduğunu unuttun galiba.”