Kelime Kökeni: Arapça-ad
– Elmas parçası
– Elmas tanesi
Cümle içinde kullanımı: “Elmas-pârem, bakışıyla gönlümü bayram edenim.”
Kelime Kökeni: Arapça-ad
– Elmas parçası
– Elmas tanesi
Cümle içinde kullanımı: “Elmas-pârem, bakışıyla gönlümü bayram edenim.”
Kelime Kökeni: Arapça-Yunanca
– Gevher
– Cevher
–Değerli taş
– Pek sevgili
– Kıymetli
– Değerli
– Saydamlaşmış arı karbon
Cümle içinde kullanımı: “Benim elmas paresi annem, sen benim hayatımın kurucusu en iyi dostumsun.”
Kelime Kökeni: Ad
– Çıkıntılı kemik
– Uyluk kemiğinin başı
– Gözle yanak arasında yer alan çıkıntılı bölüm
Cümle içinde kullanımı: “Pembe gülleri andıran elmacık kemiklerini annesinden almış.”
Kelime Kökeni: Türkçe-alma
– Çiçekleri beyaz ve pembe olan gülgillerden bir ağaç türü
– Bu ağacın meyvesi
– Kokusu hoş tadı ekşi veya tatlı olan bir meyve
Cümle içinde kullanımı: “Yeşil elmaların bulunduğu sepeti zahmet olmayacaksa mutfağa götürür müsün?”
Kelime Kökeni: Ad
– Güruh
– İnsanlar
– Eldiven
– Topluluk
– El giysisi
– Bölük
Cümle içinde kullanımı: “Kar yağıyor yanına ellik ve atkı almayı unutma üşürsün.
Kelime Kökeni: Sıfat
– Pencah
– Eii olan
– Sapı ve kolu olan
– Hamsîn
– Beş defa on
– Yüzün yarısı
– Kırk
dokuzdan sonra gelen sayı
– L rakamı
Cümle içinde kullanımı: “Elli kere aynı kelamı söylememe rağmen anlamamakta insan üstü bir çaba gösteriyorsun.”
Kelime Kökeni: Arapça-ad
– İlyas
– Hızır İlyas
– Yağmurlara hükmeden İsrail peygamberi
Cümle içinde kullanımı: “6 Mayıs Ellez ile Hızır buluştuğunda şayet yağmur yağıyorsa bu sevinç gözyaşlarıdır.”
– El dokundurmak
– Elde karıştırmak
– Örselemek
– El ile koklamak, yoklamak
– El karıştırmak
– Müdahele etmek
– El ile tutmak
Cümle içinde kullanımı: “Ürünleri ellemek yasaktır lütfen gözle bakarak seçiniz.”
Kelime Kökeni: Ad
– Ellemek eylemi
– Müntehap
– Seçme
– El ile seçilmiş
– Birer birer ayrılmış
– İyi
– Tuşe
– Parmaklama
Cümle içinde kullanımı: “Meyve ve sebzeleri ellemeden almak doğru değil tazeliğini bakarak anlayamazsın.”
Kelime Kökeni: Arapça-zarf
– Sözün kısası
– Sözden anlaşıldığına göre
– Hülasa
– Sözden anlaşıldığına göre
– Fezleke
– Özet
Cümle içinde kullanımı: “El-kıssa birbirimize yalan söylemenin yanlışı gördük olduk.”