Kelime Kökeni: Zarf
– Arzen
– En olarak
– Arz itibarıyla
– Bir nesnesinin veya yapının uzun eksenini kesecek şekilde uzanan
Cümle içinde kullanımı: “Bu konuyu enine boyuna düşünmeden kararımı veremem kusura bakmayın.”
Kelime Kökeni: Zarf
– Arzen
– En olarak
– Arz itibarıyla
– Bir nesnesinin veya yapının uzun eksenini kesecek şekilde uzanan
Cümle içinde kullanımı: “Bu konuyu enine boyuna düşünmeden kararımı veremem kusura bakmayın.”
Kelime Kökeni: Arapça-ad
– İnilti
– İnleme
– İnleyiş
– İnleme sesi
– İnleme biçimi
Cümle içinde kullanımı: “Duvarları inleten enîn vicdanlarınızı sızlatmıyor mu?”
Kelime Kökeni: Zarf
– Layıkıyla
– Oldukça
– Hatırı sayılır derecede
– Ariz ve amik
– Adeta
– İyiden iyiye
– İyice
Cümle içinde kullanımı: “Zaman geçtikçe anladım ki enikonu sevmeyi, sevilmeyi bilememişim.”
– Doğurmak
– Yavrulamak
– Hayvanların doğurması
– Doğum yapmak
Cümle içinde kullanımı: “Dün akşam kedim tek başına eniklemiş beş yavrusu oldu.”
Kelime Kökeni: Arapça-ad
– Şirin
– Sevimli
– Yırtıcı hayvan yavrusu
– Memeli hayvanların yavrusu
– Çocuk
Cümle içinde kullanımı: “Kendi geldiği yetmiyormuş gibi eniklerini de arkasından getirmiş.”
Kelime Kökeni: Arapça-sıfat
– Çok uğursuz
– Eşem
– Pek uğursuz
– Çok musibet
– Fazla meşum
Cümle içinde kullanımı: “Ruhumuza musallat olan enhası keşke yıkanarak atabilsek.”
Kelime Kökeni: Arapça-çoğul ad
– Nehirler
– Irmaklar
– Akarsular
Cümle içinde kullanımı: “Cennetin enhârı bal ile şaraptan akar ancak iyi kalbe sahip olanlar görebilir.”
Kelime Kökeni: Arapça-çoğul ad
– Taraflar
– Yönler
– Doğrultular
– Canibler
– Cihetler
– Etraflar
Cümle içinde kullanımı: “Rica ediyorum ani kararlar vermeden önce enhâya ve kalbinize danışın efendim.”
Kelime Kökeni: Farsça-ad
– Yüzük
– Yüzük halkası
– Metal halka
Cümle içinde kullanımı: “Kadın ve erkeğin parmaklarını süsleyen engüşter evliliğin simgesidir.”
Kelime Kökeni: Farsça-sıfat
– Dikiş yüksüğü
– Dikiş dikerken iğnenin parmağa batmasını engelleyen koni biçimindeki araç
Cümle içinde kullanımı: “Terzilerin parmağında engüştâne eksik olmaz dikiş yaparken.”