– Karşılığını vermek, yenilgiyi kabullenmemek.
– Görmüş olduğu iyiliği ya da kötülüğü karşılıksız bırakmamak.
– Bir şeyin üstesinden gelmek
Cümle içinde kullanımı: ” Bana yaptığın bunca şeyin altında kalacağımı zannediyordun galiba ama her şeyin bir bedeli vardır unutma bunu.”
– Hayatı boyunca para getirmesini sağlayan iş güç, zanaat, meslek.
Cümle içinde kullanımı:” Büyük dedem hep derdi ne kadar okursan oku elinde altın bileziklerin olsun derdi o kadar haklıymış ki okuyup iş bulamayanlardan olmuştum bende.”
– Çok zengin kimse.
– Para babası.
– Parası çok olan insan.
Cümle içinde kullanımı: ” Alemin altın babası bendim bundan sonra bana ters yapanı fena yaparım ayağınızı denk alın.”
– Giriştiği her işte başarısızlığa uğramak.
– Elini attığı herhangi bir şeyi başarıyla sonlandıramamak.
– Girişimde bulundu en güzel iş bile olsa belirli belirsiz talihsizlikler sonucunda zararla işini sonlandırmak.
Cümle içinde kullanımı: ” Sendeki bu talihle altına yapışsan toprak olurdu.”
– Yatağına, donuna, pantolonuna işemek.
– Çok fazla korkmak.
– Küçük veya büyük abdestini tutamayıp giydiği çamaşırı ya da yattığı yeri pisletmek.
– Fazla gülmekten veya çok fazla gıdıklanmanın ardından küçük abdestini tutmayıp kaçırmak.
Cümle içinde kullanımı: ” İş çıkışı otobüs durağına doğru koşarken istemsizce altına kaçırmıştı ve o anda utancından yerle bir olmuştu.”
– Yatağına, donuna, pantolonuna işemek.
– Çok fazla korkmak.
– Küçük veya büyük abdestini tutamayıp giydiği çamaşırı ya da yattığı yeri pisletmek.
– Üstüne başına yapmak.
– Fazla gülmekten veya çok fazla gıdıklanmanın ardından küçük abdestini tutmayıp kaçırmak.
Cümle içinde kullanımı: ” Geçen gün gittikleri filmi izlerken o kadar korkmuştu ki altına etmişti resmen.”
– Uygunsuz davranışlar sonucunda temiz kişiliği lekelendi.
Cümle içinde kullanımı: ” Altın adı pul oldu, kız adı dul olmuştu ailesine karşın yaptığı onca kötü davranışların ardından.”
– Kötü işler yaparak itibarını kaybetmek.
– Eski iyi adını, uygunsuz davranışlarıyla kötüye çevirmek.
– Uzun yıllar çalışma ve uğraşma sonucu elde edilmiş temiz ismini kötü davranışları nedeni ile kötüye çıkarmak.
– İyilikle anılırken, kötülükle anılır olmak, ününü lekeletmek, şerefine laf getirtmek.
– Kötü işler yaparak temiz ve parlak ününü karartmak.
Cümle içinde kullanımı: ” Sen ne kadar aptal bir insansın ya altın adını bakır etmeyi çok güzel becerdin helal olsun valla sana.”
– Yakınlarımdan biri bana kötülük yapıp duruyor, kötülüğümü düşünüyor.
Cümle içinde kullanımı: ” Altımdan bir yılan çıktı, döndü döndü beni soktu hep artık kime ne kadar güvenebilirim bilmiyorum bu hayatta.”
– Altı, üstüyle, bir parçası diğer giydikleri şeylerle alakasız, uyumsuz olan , birbirine ters düşen iki şeyin birleşmesi.
Cümle içinde kullanımı: ” Ya tamam tarz filan ama bu giydiklerinde ne bilim altın kaval, üstün şeşhane olmuş resmen.”